Başbakan Hollanda’da biyolojik ailesi Türkiyeli olan bir çocuğun koruyucu lezbiyen aileye verilmesine karşı homofobik açıklamalar yaptı. SPoD’dan Cihan Hüroğlu, ‘Müslüman olsalar da olmasalar da bir çocuğun kişisel gelişimini sağlayabileceklerse LGBT veya heteroseksüel herkesin ebeveyn olabileceğini’ söyledi
Hollanda’da Türkiyeli bir ailenin çocuğu olan Yunus koruyucu aile olarak lezbiyen bir çifte verildi. Tayyip Erdoğan çocukların “emin ellere”, “sağlam ellere” verilmesi gerektiğini söyleyerek homofobik itirazlarda bulundu.
Konuyla ilgili Sosyal Politikalar, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) aktivisti Cihan Hüroğlu görüştük. Hüroğlu, öncelikle Erdoğan’ın bu açıklamalarının gündem kaydırmak olduğunu söyledi. Kürt hareketi ile sürdürülen müzakere süreci nedeniyle, muhafazakar kesimin olası tepkilerine karşı dikkatin dağıtılmaya çalışıldığını ifade eden Hüroğlu, çocuk hakları konusunda odaklanılması gereken sorunun bunlar olmadığını belirtti. Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun da gündemin önemli bir sorunu gibi bu konuyu öne çıkarmasını eleştiren Hüroğlu, çocuk hakları konusundaki gündemin “eşcinsel aileler” değil çocuk intiharları, yeni asgari ücret düzenlemeleri ile işçileştirilmeye devam edilen ve iş cinayetleriyle öldürülen çocuklar, çocuk gelinler, anadilinde eğitim hakkından mahrum kalarak eğitim hayatlarında devamlı bir adım geride bırakılan, basit tedbirler alınmadığı için her geçen gün su kanallarında, trafik kazalarında, belediye çukurlarında hayatlarını kaybeden çocuklar ve çocuklara yönelik aile içi şiddet, taciz ve tecavüz gibi konular olduğuna dikkat çekti.
“Asıl dikkat edilmesi gerekenin çocukların şiddet gördükleri ailelerde olup olmadığı” diyen Hüroğlu “Müslüman bir ailede olup çocuğun şiddet görmesi kabul edilebilir bir durum mu?” diye sordu. Hüroğlu, Türkiye’deki LGBT örgütlerinin de “koruyucu ailelik” talebiyle bir gündemleri olmamakla birlikte tüm LGBT bireylerin herkes kadar ebeveynlik yapabileceğini vurguladı.
Erdoğan’ın Hollanda’ya gideceğini duyan koruyucu lezbiyen ailenin saklandığı yönündeki haberleri hatırlattığımız Hüroğlu, “Gönül isterdi ki bu abartılı bir kaygı diyelim. Ama bu kaygının oluştuğu süreçlere bakmak gerekiyor” dedi. Avrupa’da çoğu zaman ayrımcılığa, homofobiye ve transfobiye karşı mücadele eden örgütlerin Türkiye’yi ve Arap ülkelerini hedef aldığını anımsatan Hüroğlu, heteroseksizmin kültürel bir durum olmadığına, Türkiye’deki herkesin homofobik-transfobik olduğu düşüncesinin bir yanılgı olduğuna ve bunun homonasyonalist bir algı olduğuna dikkat çekti.
Hüroğlu, buna karşın sırf gündem kaydırmak için homofobik söylemlerde bulunan Erdoğan gibi bir figür nedeniyle bu önyargıların da güçlendirildiğini ekledi. Hüroğlu, Erdoğan’ın bu tür pervasız adımlar yerine önyargıların zayıflamasını sağlayacak, bunların önüne geçecek adımların nasıl atılacağını düşünmesi gerektiğini ifade etti.
Hüroğlu’na “Bir çocuğu teslim ettiğiniz aile genel ahlak kuralları açısından, bunu halkının çoğu Müslüman olan veya İslam kültürü içerisindeki bir yaklaşım olarak söylüyorum, eşcinsel bir aileye bir çocuğun teslim edilmesi, bir defa o toplumun kendi genel ahlak kurallarına terstir, kendi inanç değerlerine terstir “sözlerini hatırlatarak, Erdoğan’ın bahsetiği ‘genel ahlak’ın ne olduğunu sorduk.
Erdoğan’ın sözünü ettiği “genel ahlak”ın egemenleri ahlakı olduğunu söyleyen Hüroğlu, egemenlerin ahlakının da yalnızca kapitalist kültürden ya da erkek egemen kültürden oluşmadığının altını çizdi. Hüroğlu heteroseksizmin dinler, kapitalizm, erkek egemenliği ve diğer tüm sömürü sistemlerinden beslendiğini vurguladı.
Erdoğan’ın “eşcinsel aile değil, Müslüman bir ailenin koruyucu aile olarak seçilmesi gerektiği” itirazını da sorduk: “Bu nasıl bir karşılaştırma? Eşcinsellik bir din mi?”
Hüroğlu, bizi, Erdoğan’ın karşılaştırmasını abes bularak, Müslümanlığın ebeveyn olmada dikkate alınacak bir argüman olmadığını söyleyerek yanıtladı. Hüroğlu, Müslüman olsalar da olmasalar da bir çocuğun kişisel gelişimini sağlayabileceklerse LGBT veya heteroseksüel herkesin ebeveyn olabileceğini yineledi.
Sendika.Org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder