Pages

Allah'ın takdiri Ahmet Yıldız'ın katilini affettirir mi?


Adana'da okul harcamalarını karşılamak için çalıştığı plastik fabrikasında geçirdiği iş kazası sonucu yaşamını yitiren Ahmet Yıldız hakkındaki dava görüldü. 14 Martta meydana gelen olayın ardından iş yeri sahibi Ali Koç, Ahmet' bir arabanın çarpıp kaçtığını iddia etmişti. Ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Ahmet'i hastaneye getiren iki kişinin verdiği ifadeler çelişkili olmasının ardından Ahmet'in doktoru durumun trafik kazası değil 'iş kazası' olduğu yönünde rapor tuttu. Bilirkişi raporunda da iş yeri sahibi Ali Koç'un tam kusurlu olduğu belirtilince 'patron' tutuklu olarak yargılandı. 



Şampiyonaya Hazırlanmam Gerek

Kick Boks sporcusu olduğunu ve dünya ikinciliğinin bulunduğunu söyleyen Ali Koç,  “Hem okul hem iş nasıl olacak? Dedim. 16 yaşında olduğunu söyledi. Babasının iflas ettiğini eve ekmek götürmek için mutlaka çalışması gerektiğini belirtti. Ben de dayanamayarak işe aldım. Öğleden sonra gelip, 3-4 saat çalışıyordu. Bakkal, çay işleri ile hammadde temizliği işinde çalışıyordu. Olay günü ben bir makinayla ilgilenirken Ahmet de ortalıkta dolaşıyordu. Makinanın içinde kalan işi almak istemiş. Kaza bu şekilde olmuş. Oysa makinada iş kaldığında bana haber verirdi. Çok üzgünüm. Haziran ayında yapılacak olan şampiyonaya hazırlanmam gerekiyor. Tahliyemi talep ediyorum”  dedi.

Oğlunun ölümünden sorumlu tuttuğu sanık Ali Koç'tan önce şikayetçi olan Mustafa Yıldız şikayetinden vazgeçti ve “Olay bir kaza. Kader. Kasıt yok. Barıştık. Allah'ın taktiri”  dedi. 

Allah'ın takdiri Ahmet'in katilini affettirir mi?

Ahmet Yıldız'ın 14 yaşındayken sona eren yaşamının ardından 'sıkılan eller, helalleşmeler ve ilahi takdirler' yabancı değiller. 2008 yılında Konya'da çöken kaçak bir kuran kursu binasının enkazı altında yaşamını yitiren 18 çocuk için de söylenmişti bu sözler ve takdir başkasına bırakılmıştı. Ahmet Yıldız'ın çalıştığı plastik fabrikaları gibi sanayi bölgelerinin kapılarını çocuklara açarak onları kaderleriyle baş başa bırakanlar, ben uyardım dinlemedi diyenler, iş kazalarında ölenlere güzel öldüler diyenler, Allah'ın takdirini insan olmaktan, vicdandan daha önemli sayanlar, insanların onurlarını parayla satın almak isteyenler öldürdü Ahmet'i ve Ahmetleri... 


İyi kalpli ve şefkatli, mülkün temeli olan adalet ve mülkü ellerinde bulunduranlar...



anladık iyisin,

ama neye yarıyor iyiliğin.

seni kimse satın alamaz,
eve düşen yıldırım da
satın alınmaz.
anladık dediğin dedik,
ama dediğin ne?
doğrusun, söylersin düşündüğünü,
ama düşündüğün ne?
yüreklisin,
kime karşı?
akıllısın,
yararı kime?
gözetmezsin kendi çıkarını,
peki gözettiğin kimin ki?
dostluğuna diyecek yok ya,
dostların kimler?

şimdi bizi iyi dinle:
düşmanımızsın sen bizim
dikeceğiz seni bir duvarın dibine
ama madem bir sürü iyi yönün var
dikeceğiz seni iyi bir duvarın dibine
iyi tüfeklerden çıkan
iyi kurşunlarla vuracağız seni.
sonra da gömeceğiz
iyi bir kürekle
iyi bir toprağa.


bertolt brecht

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder