Pages

Orijinali doğurgan kız çocuğu

Dün bir kafa yapısının röntgeni çekildi. Saat 12.41’de bilgisayar ekranıma düştü. Biz o kafayı tanıyoruz. Neredeyse her hafta bir varyasyonuna çarptığımızdan biliyoruz. 

Mesela geçen hafta Niğde’de... Dündarlı beldesinden 10-11 yaşlarında kızların evlendirildiği haberleri geliyordu. Hassas vali, yanına AK Parti Niğde milletvekilini de katarak soluğu beldede aldı. Erkekler meydanda şöyle bir güzel toplaştılar. Önlerinde siniler, sinilerde çaylar, kekler filan. Zarif(!) erkeklerden müteşekkil ahali, misafir beybabalara anlattı:



 “Gerçekten biz 11 yaşında değil 16 yaşında kocaya veriyoruz, 17’de evlendiriyoruz.” Ürken olmadı bu sözlerden. Relaks herkes, çok şükür... Erkekler erkekleri dinledi, kocaya verilmek üzere 16-17 yaş da pek makul bulundu. E tabii vali ve yanındaki diğer devlet tipleri bi oh çekti, doğal olarak. Ve “Hep medyanın abartması bunlar şekerim” filan diyerekten, karınları tok, sırtları pek topukladılar. En tatlıya bağlandı mı mesele, ballı baklava. Tam görevini yaptı mı erkek yöneticiler, on numara beş yıldız. 

* * * 

Niğde’den Trabzon’a uğra, oradan Antalya’ya bağlan, aynı terane... Yurtlarda kız ve erkek öğrencilerin aynı merdiveni kullanması nedeniyle görev hayatını diken üstünde geçiren Trabzon İl Eğitim Müdürü’yle aynı sıkıntıları çeken birilerinin daha olduğunu öğrendik dün. Antalya Gazi Anadolu Lisesi Müdürü. Onun da derdi ‘kızlı erkekli’ inilip çıkılan merdiven. “Okulumuz öğrencileri artık büyük çocuklar. Merdivenden inip çıkmalarında sorunlar olmasın diye düşündük” dedi ve kızların okulda etek giymesini yasakladı. Cinsel evrimi yarıda kalmış bir tür olarak Türkiye’nin erkek yöneticileri. Böyle bir başlığın altına kümelenmeyi ve araştırılmayı hak ediyorlar. 

* * * 

Gelelim yurdumun çeşitli şehir ve kasabalarından örneklerini buket yapıp sunduğum kafa yapısının 12.41’de ekranıma düşen röntgenine. 
Kaynak: Anadolu Ajansı. Devletimin ajansı. Haberin başlığı: “Erkek gibi yetiştirilen kız çocuğu ameliyatla erkek oldu.” 
Haberin, geçilen fotoğrafa da altlık oluşturan spotunu aynen aktarıyorum: “Siirt’te yaşayan, orijinali doğurgan kız çocuğu olan ancak 10 yaşına kadar erkek olarak yetiştirilen R.Y., ailenin başvurusu, Cinsiyet Araştırma Komisyonu’nun da kararı ile cerrahi operasyonla erkek oldu. R.Y.’nin özel bir hastanede uygulanan operasyonda sağlıklı çalışmayan iç kadın cinsel organı alındı, vücudundan alınan parça ile büyütülen penisi, oluşturulan idrar kanalı ile birleştirildi.” 

ÖNCE: Habere konu olan olayın vahametini kısaca şöyle anlatmak isterim: Intersex, çift cinsiyet veya artık pek de siyaseten doğru bulunmayan deyimiyle hermafroditlere tıbbi yaklaşım konusu son derece tartışmalıdır. Son eğilim, geri dönüşü olmayacak cinsiyet ameliyatlarının doktor ve veli tayinine göre yapılmamasıdır. Ve hatta San Francisco İnsan Hakları Komisyonu’nun 3 Mayıs 2005 tarihinde aldığı bir kararda da bu tür ameliyatların çocukluk çağında yapılması insan haklarına aykırı görülmüştü. Elbette Anadolu Ajansı’nın servis ettiği haberde bu detaylar katiyen bulunmuyor. Ya ne var? 

* * * 

Şu korkunç deyim: Orijinali doğurgan kız çocuğu! Eminim, ne kadar vahim olduğu fark edilmeden, hayatın doğal akışı içerisinde habere iliştirilmiş, sonra da tüm abone basın kuruluşlarına gönderilmiş. İyi de olmuş diyesim geliyor. Açık açık konuşalım yani. Kız çocuklarının, kadınların ‘orijinal doğurgan’ birer gereçten ibaret görüldüğünü biliyor ve yaşıyoruz. Adını koymuşuz çok mu! Kafa zaten orada. Merdivende, etekte, kocaya vermede, rahme düşecek çocuk sayısında, çocuğun rahimden dünyaya varacağı yolda... Erkeklerin dünyasında, erkek yöneticilerin toplum tahayyülünde kadınların etiketi şöyle bir şey: “Orijinaldir. Kaza, darbe yoktur. Etek altında lokal boyalar yoktur. LPG’li. İşli sıralı. Temiz.” Etiketi böyle koyunca, merdivenden, kocadan başka şey düşünemezsin tabii.



Ezgi Başaran / radikal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder