Pages

ODTÜ'nün fideleri


ODTÜ’nün bahçesinde bir fide, almış eline kendinden iki kat büyük küreği, kazıyor devletin ırzına geçtiği toprağın yüreğini. Derdi toprağı beslemek, yeni fideler dikmek. Kendisi gibi güzel, çınar olmaya niyetli fideler!
Küçük gözlerinde bir tedirginlik, kendinden önce fide olarak ODTÜ’nün toprağına uzanmış, çınar olmuş ağabeyleri, ablaları geliyor aklına. Diktiği fidelerin onlar gibi sökülmesinden, dallarının yakılmasından endişe ediyor. Koca kürek eline büyük geliyor küçük fidenin. Avuç içleri kızarıyor, sırtı terliyor, ama devam ediyor fidelerine toprakta yuva açmaya. Toprak anlıyor fidenin iyi niyetini açıyor göğsünü yeni fidelere. İçinde saklamak değil, göğe yükseltmek, bulutlara, güneşe, kırlangıçlara yetiştirmek için bir kadın gibi saklıyor fideleri karnının en kuytu, en güvenli yerinde. Toprakla göz göze geliyor fide, toprağa içine alıp geri vermediklerinin hesabını sorar gibi bakıyor. Gözünü kaçırıyor toprak küçük fideden, mahçup mahçup göğe bakıyor. ‘Evet’ diyor, ‘Ben saklıyorum o çınarları içimde, en derinlerde, ama ben almadım onları, birileri yara yara bağrımı, hunharca gömdüler çınarları, göğe yükselemesinler, içimde solup gitsinler diye!’ Boğazı düğümleniyor toprağın, ağlamaya başlıyor. Fide anlıyor toprağın suçsuzluğunu, çaresizliğini ve usulca kazmaya devam ediyor fidelerin yuvasını.

Bugün 2013’de ODTÜ başı dumanlı bir karlı dağ gibi! Duman tütüyor. Amfilerde yanan bilim tartışmalarından, geleceği aydınlatacak bilimsel deneylerden çıkmıyor duman, ODTÜ’nün fideleri, çınarları yanıyor. Acı bir duman boğuyor hepsini, gözleri yaşarıyor, yaralanıyor güzel gövdeleri. Küçük fide gözünde yaşlarla bakıyor kesilen çınarların kalan gövdelerine. Başları kesilmiş çınarların ölü gövdeleri toprağa çakılı duruyor öylece, sökülmemeye and içmiş gibi! Üzülüyor küçük fide, kahroluyor, sonra topluyor kendini, yeni fidelerin, yeni başlarını, yeni gövdelerini yeni düşlerini, yeni direnişlerini hayal ediyor.
Binlerce ağaç dikiliyor sökülenlerin yerine. ‘Sökmek’ kelimesi modası oluyor ODTÜ’ye saldırmaya ağaçlarından başlayan baltacıların. Kestik, katlettik, yok ettik diyemiyor, nazik bir dille söktük diyorlar. Söktük demek yok edilmeleri meşrulaştıracakmış gibi! Fide bunları düşünüp kızıyor onlara, küreği daha bir kuvvetle vuruyor toprağa, toprak göğe yetiştirmeyi hevesle beklediği küçük fideleri kucaklıyor. Sımsıkı sarılıyor onlara, giden çınarları yâd ederek, anımsayarak hepsinin bağrına ilk yatışlarını. Küçük fide gelecekten umutlu, ODTÜ’ye dikiyor gözlerini, uzaklara dalıyor. Az ötede robot adamların kara gölgelerini görüyor.

Yarattıkları suni sisin ardındaki sert, kindar gözlerini seçmeye çalışıyor. Uzun uzun bakıyor onlara, ellerindeki ateş ve duman çıkaran demirleri anlamlandırmaya çalışıyor.

‘Küçük bir fideyim ben, fide dikiyorum toprağa. Elimde yalnız bir kürek var. Silahından çıkan o kapsüllerle mi yakacak yok edeceksin fidelerimi? Yeşil kalsın istiyorum ODTÜ! Daha özgür büyüsün itiyorum fideler. Toprağa sağlam bassınlar, yaşama kenetlensinler istiyorum. Niye giriyorsunuz okulumuza, niye yeşilin, bilimin ortasından geçiyor bir yol?

Yapılanlara anlam aramanın gölgesinde düşünüyor fide, bir yanda yakınlan, bir yanda dikilen fideleri, sonra fısıldıyor fidelere ‘Siz büyüyeceksiniz, toprak yuva, ben bekçi olacağım sizlere. Korkmayın. Büyüyün. Diğerleri gibi sizleri de yaşamdan sökecek baltalılar gelecek elbet. Kastedecekler verimli yapraklarınıza, güzel gövdelerinize. Ama unutmayın size su içereceğim diğerleriyle beraber, güneş görün diye betonları engelleyeceğim. Yeter ki korkmayın, büyüyün siz, serpilin ODTÜ’nün bahçesine.’

Küçük fide son fideyi de toprağa teslim ettikten sonra kendi yuvasını açıyor toprağın göğsünde. Kökünü iyice yaslıyor toprağa, toprak her yanını sarıyor fidenin mutlulukla.. ODTÜ’ye yaklaşıyor üç akrep, görüyor gelenleri fide, sımsıkı sarılıyor toprağa, sisler arasındaki o robot adamlar duman ve ateşten oluşan demirleriyle yaklaşıyorlar. Sonra bir şarkı duyuyor fide, kızlı erkekli çınar gölgeleri, ellerinde yeni fideler ve çiçeklerle geliyorlar.

Fideleri çoğaltmaya, sımsıkı sarılmaya toprağa, alt etmeye kara, çelik robotları, geliyorlar çınarlaşmış fideler, yeni çınarlara güç katmaya. Gülümsüyor fide, derin derin soluyor o güzel havayı, ‘İşte şimdi hazırım’ diyor.’Hem bu daha başlangıç!’

Ceylan Alas / Çekirdek Çocuk






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder