23 Nisan'da ne çocuklar açısından ne de yetişkinler açısından kutlanabilecek bir bayram olmadığını düşünen 51 kurumun yan yana gelerek oluşturduğu basın metni İstanbul ve Ankara'da eş zamanlı olarak okundu. Galatasaray Lisesi önünde Çekirdek Çocuk ve Eğitim-Sen’den Zeynep Cansu Elifoğlu, Güvenpark’ta ise Eğitim-Sen MYK üyesi Betül Öztürk tarafından okunan basın açıklamasında özellikle son dönemde artan baskı ve şiddet ortamının çocukların yaşamını kaybetmelerine neden olduğu ve yalnızca 2013 yılında 633 çocuğun önlenebilir nedenlerle yaşamını kaybettiğine değinildi.
Basın açıklaması:
Bugün 23 Nisan; Çocuk bayramı. Bayram demek, kutlama demektir. Neşe, sevinç, huzur, barış demektir… Oysa biz bugün, 2014 yılının “çocuk bayramı” gününde kaygılıyız!
Kaygılıyız
Çünkü;
Oyun oynadığı sokakta gaz fişeğiyle vurulan,Çatışmanın ortasında, en yakınlarını, kolunu-bacağını, bir uzvunu kaybeden ve öldürülen,
Kapatıldığı cezaevinde çocuk olmaktan vazgeçmek zorunda kalan,
Çalıştırıldığı atölyede parmağını, kolunu ve hatta yaşamını kaybeden,Evinden yüzlerce kilometre uzakta, bir savaştan kaçarak başka bir ülkede yoksulluğa ve yoksunluğa maruz kalan,İhmali, istismarı, taciz, tecavüz ve şiddeti çoğu zaman beklenmedik şekilde en yakınındakilerden en ağır biçimlerde gören,
En güvende olması gereken yer olan okulda üzerine demir kapı ve lavabo düşerek ya da elektrik akımına kapılarak yaşamını kaybeden,Özel gereksinimlerinden dolayı desteklenmesi gerekirken sadece “engellenen”,
Eğitim, sağlık, barınma gibi temel hakları bir lütufmuş gibi sunulançocukların yaşadığı bir memleketin havasını teneffüs ediyoruz. Ve artık nefes almakta zorlanıyoruz.
Oyun oynadığı sokakta gaz fişeğiyle vurulan,Çatışmanın ortasında, en yakınlarını, kolunu-bacağını, bir uzvunu kaybeden ve öldürülen,
Kapatıldığı cezaevinde çocuk olmaktan vazgeçmek zorunda kalan,
Çalıştırıldığı atölyede parmağını, kolunu ve hatta yaşamını kaybeden,Evinden yüzlerce kilometre uzakta, bir savaştan kaçarak başka bir ülkede yoksulluğa ve yoksunluğa maruz kalan,İhmali, istismarı, taciz, tecavüz ve şiddeti çoğu zaman beklenmedik şekilde en yakınındakilerden en ağır biçimlerde gören,
En güvende olması gereken yer olan okulda üzerine demir kapı ve lavabo düşerek ya da elektrik akımına kapılarak yaşamını kaybeden,Özel gereksinimlerinden dolayı desteklenmesi gerekirken sadece “engellenen”,
Eğitim, sağlık, barınma gibi temel hakları bir lütufmuş gibi sunulançocukların yaşadığı bir memleketin havasını teneffüs ediyoruz. Ve artık nefes almakta zorlanıyoruz.
Tahammül Edemiyoruz…
Türkiye 1990 yılında Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni imzaladığı halde sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi; çocukların yaşamlarını daha da zorlaştıran ve değersizleştiren uygulamaları bir bir hayata geçiriyor.
Bizler;
Giderek artan baskı ve şiddet ortamının da çocukların yaşamını olumsuz etkilemesine tahammül edemiyoruz.Çocukların cezaevlerine kapatılıp, uzun tutukluluk sürelerine maruz kalıp, şiddet ve işkence görmelerine katlanamıyoruz.
Çocukların ihmale, istismara, şiddete maruz kalırken bunu uygulayan kişilerin cezasız bırakılmalarını kabul edemiyoruz.Çoğunlukla kayıt dışı ve ağır koşullarda ve ölümle burun buruna çalışan çocukları görmek ve duymak istemiyoruz.
Bundan sonra tek bir çocuğun bile zarar görmesine tahammülümüz yok!
Giderek artan baskı ve şiddet ortamının da çocukların yaşamını olumsuz etkilemesine tahammül edemiyoruz.Çocukların cezaevlerine kapatılıp, uzun tutukluluk sürelerine maruz kalıp, şiddet ve işkence görmelerine katlanamıyoruz.
Çocukların ihmale, istismara, şiddete maruz kalırken bunu uygulayan kişilerin cezasız bırakılmalarını kabul edemiyoruz.Çoğunlukla kayıt dışı ve ağır koşullarda ve ölümle burun buruna çalışan çocukları görmek ve duymak istemiyoruz.
Bundan sonra tek bir çocuğun bile zarar görmesine tahammülümüz yok!
Biliyoruz ki Sorumluluğumuz Var!Böyle bir zamanda çocukların haklarını savunmak politik ve vicdani bir meseledir. Bu sorunu yaratanlara karşı tepki göstermek ise bir duyarlılık değil, “sorumluluk” meselesidir.
Hak Temelli Bir Çocuk Politikası Oluşturmak Devletin Yükümlülüğüdür!.
Kaygımız ve haklı tepkimiz devletin doğrudan ya da dolaylı yönden çocukların yaşam haklarının ihlaline yöneliktir.
Bizler, devletin çocukların ölümüne yol açan ihmalkar ve sorumluluklarını yerine getirmeyen tutumundan bir an evvel vazgeçerek çocuk hakları yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiğini hatırlatıyor; hak temelli ve bütüncül bir çocuk politikası oluşturulana kadar, devletin bu yükümlülüğünü dile getirmekten ve bunun için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi bir kere daha bildiriyoruz.
Kaygımız ve haklı tepkimiz devletin doğrudan ya da dolaylı yönden çocukların yaşam haklarının ihlaline yöneliktir.
Bizler, devletin çocukların ölümüne yol açan ihmalkar ve sorumluluklarını yerine getirmeyen tutumundan bir an evvel vazgeçerek çocuk hakları yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiğini hatırlatıyor; hak temelli ve bütüncül bir çocuk politikası oluşturulana kadar, devletin bu yükümlülüğünü dile getirmekten ve bunun için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi bir kere daha bildiriyoruz.
İmzacı kurumlar:
Anadolu Kültür Derneği, Ankara Hitit Gençlik ve Spor Kulübü, Başak Kültür ve Sanat Vakfı, Bebek Ruh Sağlığı Derneği, Birey insan ve Ruh Sağlığında iz xDerneği, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği,Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Çekirdek Çocuk, Çocuk Akıl Sağlığı ve Rehberliği Derneği, Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı, Çocuk Çalışmaları Birimi, Çocuklar İçin Adalet Takipçileri, Çocuk ihmalini ve istismarını Önleme Derneği, DİSK Basın-İş Sendikası, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Eğitim Reformu Girişimi, Eğitim Sen,Gelecek İçin Gençlik Derneği, Gençlik Servisleri Merkezi, Gündem Çocuk Derneği, Hakikat, Adalet ve Hafıza Merkezi, Hak Temelli Politikalar İçin Hümanist Grup Derneği, Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi,Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Halkın Doktorları, İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Çocuk Hakları Komisyonu, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, İzmir Çocuk Atölyesi, KAOS GL Derneği, KİKAP Trabzon, Koruyucu Aile Evlat Edinme Derneği, Mavi Kalem Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği,Muş Kadın Çatısı Derneği, Özgürlüğünden Yoksun Gençlerle Dayanışma Derneği, Psikolojik Danışmanlar Derneği, Ruh Sağlığından İnsan Hakları Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Sokak Bizim Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Sulukule Gönüllüleri Derneği, Şeker Portakalı Eğitim ve Kültür Derneği, Tarlabaşı Toplum Merkezi, Tüm Radyoloji Teknisyenleri/Teknikerleri Derneği, Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı, Türk Hemşireler Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Türk Psikologlar Derneği, Türk Tabipleri Birliği, Yüksek Öğrenimde Rehberliği Tanıtma ve Rehber Yetiştirme (YÖRET)Vakfı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder