Pages

Çocukları Tekrar Tekrar Mağdur Etmekten Vazgeçin!

Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu`nun `Çocukları Tekrar Tekrar Mağdur Etmekten Vazgeçin!` başlıklı açıklama metnidir


Bilindiği gibi "Bir çocuk ile bir yetişkin ya da yaş veya gelişim bakımından sorumluluk, güven ve güç ilişkisi içinde olan başka bir çocuk arasında, bu kişinin cinsel gereksinimlerini tatmin etmeyi amaçlayan her türlü eylem çocuk istismarı olarak tanımlanmaktadır. Türkiye Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi`nden, Çocuk Hakları Sözleşmesi`ne kadar çocukların korunmasına yönelik pek çok sözleşmeye imza atmışsa da ne yazık ki iç hukuk düzenlemelerinde yetersiz fiiliyatta ise zaten mağdur olan çocukların tekrar mağdur olmasına neden olan uygulamaların yaşandığı bir ülke durumundadır. Bunun en son örneği Diyarbakır`da 39 yaşında S.C tarafından istismar edilen 13 yaşındaki çocuk için Dicle Üniversitesi tarafından verilen" Ruh ve Beden Sağlığı Bozulmamıştır" şeklindeki rapor ve bu raporun mahkemece kabul edilmesidir. İstismara uğrayan bir çocuğun ruh ve beden sağlığının bozulmaması mümkün müdür? Bunu söyleyen erkek egemen zihniyet çocukları da tıpkı kadınlar gibi birer birey olarak değil meta olarak görmekte ve erkeği korumaktadır.

Çocuğa yönelik her türlü cinsel saldırı suçlarında alanında uzmanlaşmış mahkemelerin ve yine bu alanda uzmanlaşmış sağlık kurullarının faaliyet yürütmesi daha önce de tanıklık ettiğimiz bu tür vahim olayların yaşanmasını bir nebze olsun engelleyecek; zaten mağdur durumunda olan çocuğun tekrar mağdur olmamasını sağlayacaktır. 

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak çocuklara yönelik cinsel saldırı suçlarının ele alınmasında uluslararası sözleşmelerin gereklerinin yerine getirilmesini bu bağlamda çocuğun "Yüksek yararı, soruşturmaların etkin bir biçimde sürdürülmesi, istismar suçunu işleyenlerin suçun bir aile ferdi tarafından, çocukla aynı yerde yaşayan biri tarafından veya otoritesini suistimal eden bir kişi tarafından işlenmesi halinde yaptırımın ağırlaştırılması" gibi ilkelerin gözetilmesi gerektiğini her fırsatta hatırlatmakta yarar görüyoruz. Diğer yandan  çocuğa her türlü adli, psikolojik desteğin sunulması gerekmektedir. Çocuklara yönelik cinsel saldırı başta olmak üzere bu alanda imzalanan sözleşmeler kamuoyuna anlatılmalı, çocuklarla bire bir temas halinde bulunan kamu görevlileri bu konuda eğitilmelidir.  Çocuğa yönelik cinsel saldırı istismar gibi konularda veriler oluşturulmalı bu veriler kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Çocukların birer birey olduğu unutulmamalı bu konuda toplumda zihniyet değişikliği yaratacak faaliyetlerde bulunulmalıdır.

Eğitim Sen olarak adalet yerini buluncaya dek bu tür davaların takipçisi olacağız.

egitimsen.org.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder