Site içi arama

Milli Eğitim: Önce Milletvekili olun


Sarıyer Mehmet İpgin İlköğretim Okulu’nun 4+4+4 yasası kapsamında kendilerinden habersiz ortaöğretime dönüşeceğini öğrenen veliler, topladıkları imzalarla İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gitti
Geçtiğimiz hafta İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde yapılan toplantının ardından okullarda dönüşümler hızla başladı. Eğitim öğretim döneminin ikinci yarısında okullarının ortaöğretim olacağını öğrenen Sarıyer Büyükdere Mahallesi Mehmet İpgin İlköğretim Okulu velileri de topladıkları imzalarla birlikte, 27 Şubat’ta Sarıyer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gitti.  Veliler İlçe Milli Eğitim Müdürü olmadığı için Şube Müdürü ile görüştü.

4+4+4 için her türlü imkân seferber edilmiş!
Okullarının bahçesinde biraraya gelen veliler İlçe Milli Eğitim Müdürü olmadığı için veliler Şube Müdürü Mehmet Akgündoğdu ile görüştü. Okulları değişirse taşımalı eğitim sistemine geçmek zorunda kalacak olan veliler endişelerini Akgündoğdu’ya  anlattı. Şube müdürü Akgündoğdu velilerin topladıkları imzaları almak istemeyerek, velilere bu kararın bakanlıktan gelen bir karar olduğunu, ellerinden bir şey gelmeyeceğini söyledi. Akgündoğdu, evlerine belli kilometreden fazla uzaklıktaki okula giden öğrenciler için taşıma ve gıda masraflarının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılanacağını, bunu da bizzat bakanın kendisinin söylediğini de belirtti.
Milletvekili olmadan söz hakkınız yok
Dilekçelerini teslim etmek isteyen velilere şube müdürü Akgündoğdu,
“Siz yüzbin tane de dilekçe verseniz kanunu değiştiremezsiniz. Ancak milletvekilliği seçimlerine girersiniz, milletvekili seçilirsiniz, iktidara gelirsiniz, iktidara geldikten sonra yumruğunuzu masaya vurursunuz ve dersiniz ki ben bunu kabul etmiyorum, bu okul dönüştürülemez ” dedi.
‘Hak aramak tavuk çalmak demek’
Velilerin imzaları vermekte ısrar etmesi üzerine, 4+4+4 yasasının çıktığını ve buna karşı gelinemeyeceğini anlatmak için dilekçe vermeyi tavuk çalmaya benzeten Akgündoğdu şöyle devam etti. “Birisi bir tavuk çalsa mahkemeye çıksa hakime dese ki ‘ben tavuk çalmanın suç olduğunu bilmiyorum’, olur mu hiç öyle, sizin durumunuz da bu, yasa çıkmış bir kere, karşı çıkamazsınız”
Yaklaşık yirmi dakika boyunca velilere konuşma fırsatı tanımayan şube müdüründen fırsat bulup da bir veli araya girerek “Bu kararların, başta sizin de belirttiğiniz gibi, bakanlık tarafından geldiğini ve önümüzdeki günlerde İl Milli Eğitim Müdürlüğünde bir toplantı yapılacağını anlattınız. Bakanlık, valiliğe, valilik il milli eğitim müdürlüğüne, il milli eğitim müdürlüğü de ilçe milli eğitim müdürlüklerine emir verir. Bakanlık Sarıyer’i bilmez, ama bizler biliriz, şimdi bizim de sizden bir ricamız var, bu talebimizi il milli eğitim müdürlüğüne bildirmenizi istiyoruz” dedi.
Görüşmenin ardından topladıkları imzaları ilçe milli eğitim müdürlüğüne bırakan velilere cevabın on gün sonra geleceği bildirildi.
‘Bakanlığa kadar gideriz’
Milli Eğitim İlçe Şube Müdürü’yle görüştükten sonra değerlendirme yapan veliler, şube müdürünün söylediklerinin inandırıcı gelmediğini belirttiler. Geçtiğimiz sene okullarında güçlendirme çalışması yapılırken de taşımalı eğitim yapıldığını, aracın okulun önünden kalktığını ve dokuz yüz öğrenciye iki otobüs verildiğini, öğrencilerin üst üste geçici okula gittiğini anlattılar. Bundan sonra İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden olumsuz cevap gelirse, önce okullarının statüsünü öğrenip İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne, ardından da gerekirse bakanlığa kadar gideceklerini söylediler.
“Sorun okulun değişmesi değil eğitim sisteminin kendisi”
Sendika.Org muhabirine konuşan 1. Sınıf velisi Arzu Kodan,
“Okulumuzun ilköğretim veya ortaöğretim olmasını istemiyoruz çünkü bizim okulumuz bu haliyle bize yetiyor. Ayrıca bizi göndermeyi düşündükleri okul olan Atatürk İlköğretim Okulu depreme dayanıksız ve ulaşım açısından Büyükdere’ye uzak bir okuldur. Biz okulumuzun dönüştürüleceğini üçüncü kişilerden öğrendik ve Müdürümüz bugün bilgilendirdi bizi” dedi.
Ardından 5,5 yaşındaki çocuğun velisi Aysun Sevimli, çocuğun başta adapte olmakta güçlük çektiğini, çocuğunun tam okula alışmışken şimdi başka bir okula göndermek zorunda kalacaklarını belirtti. Bir başka veli Gülşen Bahadır ise şunları söyledi:
“Bu taşınma veya taşınmama meselesi değildir. Asıl sorun sistemin içindeki bu çatlaktır. Bu sene 4+4+4 var, seneye bu olmayabilir, başka bir neden bulurlar. 2 yılda 3 yılda bir değişen bu eğitim sisteminde bugün okul değişir, kıyafet değişir, ders müfredatı değişir. Ama yarın ne olacağı belli değil, esas sorun budur. Eğitim sistemi deneme tahtasına dönüştü. Serbest kıyafet dediler, şu anda çocuklarımız gelişim çağında, sürekli boyları uzuyor, gittik bir şeyler aldık, iki ay boyunca serbest kıyafetle gidildi okula, şimdi tekrar forma giyineceksiniz diyorlar. Bu sistemle alakalı bir şey, okulun değişmesiyle alakalı değil”
Velilerden Burcu Çolak,
“Bizler ses çıkarmasını bilmiyoruz. 4+4+4 diyorlar tamam diyoruz. Ama mücadele etmeliyiz. Bu çocukları yetiştiren bizleriz. Çocuğumun kaç yaşında okula başlayacağına bırakın ben karar vereyim. Bir yasa, bir kanun çıktığında, hele de eğitimle ilgili bir yasa kanun çıktığında bunun önceden düşünülmesi ,velilere danışılması, bilgilendirilmesi gereklidir. Benim çocuğum yaşıtlarından daha gelişkin olduğundan kendisinden küçük çocuklara yanlışlıkla zarar veriyor. Sınıfında benim çocuğumun beline gelen çocuklar var. Çocukların bir gün burnu kanıyor, bir gün gözü morarıyor, ertesi gün kolum ağrıyor diyor” diyerek 5,5 yaş ve 7 yaş çocuklarının birlikte okumasının sakıncalarına değindi.
Ardından Nuriye Yazır da öğretmenlerin de sorun yaşadığına dikkat çekerek şunları söyledi:
7 yaşında başlayan çocukla 5,5 yaşında başlayan çocuğun algılaması aynı değildir. Sadece okulda bitmiyor evde de bizler eğitim veriyoruz. Çocuğumuz başaramayınca baskı yapıyoruz, bağırıyoruz, çocuk ağlayarak masadan kaçıyor, çocuklarımızın da psikolojisini bozuyoruz. Çünkü henüz oyun çocuğu ve çocukluk çağında üç ayın dahi çok önemi vardır”
Sendika.Org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder