Site içi arama

Toplumcu Psikologlar: Soma'da 'yıkım' sürüyor

BASINA VE KAMUOYUNA ;

Soma Katliamı’ndan sonra yaşananları, ülkenin ve dünya halklarının yoğun gündemleri nedeniyle çok boyutlu değerlendirme fırsatımız olamadı. Ancak, Elmadere’de yaşanan yarılma hakkında acil bir bildirim yapma ihtiyacı duyuyoruz.


Anaakım medyada “ destek gitmeyen Alevi köyü” olarak magazinleştirilen Elmadere Köyü, katliamın kendisi kadar ağır bir ruhsallıkla boğuşuyor. Yapılan haberlerden ve ajitasyonlardan sonra; her “duyarlı” grubun, sermayedarların ve sermayeyle akrabalığı olan sivil toplum kuruluşlarının, dayanışmayı tek yönlü bir yardıma- sadaka kültürüne- indirgeyen insanların akın ettiği yer Elmadere oldu. 

“İyi niyet, merhamet” gibi tehlikeli ve cüretli duyguların harekete geçirdiği yaklaşımlar, köyü bir tür ruhsal felce uğrattı. Babası öldüğü için “acılar içinde kıvranan” çocuklara dağıtılan son model bisikletler, köy meydanına yığılan oyuncaklar, hanelere dağıtılan yardım zarfları, giyecek ve gıda yardımları, tiyatrolar, psikolojik destekler, belediyenin göstermelik rehabilitasyon merkezleri, sermayedarlar tarafından verilen burs sözleri, balonlar, yüz boyamalar, bir mutluluk ve iyilik hali yanılsamasına dayanan ve yanılsamanın doğası gereği suni olan her tür teşebbüs, bu ruhsal felce hizmet etmiştir. Doğal olan bozulmuştur, yas tutmak insani bir ihtiyaçken ve ölümle baş etmek için binyıllardır bilinçli ya da bilinçsiz kullandığımız insani bir yöntemken, bir köyün yas tutmaması için ne gerekiyorsa onu yaparak, simülasyondan farklı olmayan bir ortam oluşturulmuştur. Bu ortama bilinçli ya da bilinçsiz katkıda bulunan her grubun Elmadere’den çekilmesi ve Elmadere’nin yasını kendi kültürel doğallığıyla yaşamasına izin verilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

Elmadere’deki çocuklar oyuncak sırasında birbirlerini “senin baban ölmedi sen oyuncak alamazsın” sözleriyle linç etmeye kalkmışlardır. Bazı aileler elinde yardım zarfı olmayanların yüzüne bakmamaya başlamışlardır. Köye eşya ya da para ile girmeyen ancak alternatif atölyelerle “ çocukların yüzünü güldürmek” niyetini taşıyan grupların bir kısmı çocuklar tarafından köyden kovalanmıştır. 

Bu durumda “acilen bir şeyler yapmak” yerine; bir şey yapmamak ve beklemek, aslında Elmaderelilerin hak ettiği saygının karşılığı olabilir. Elmaderelileri kendi doğal süreçleriyle baş başa bırakabilmeyi becerebilirsek (bu koşullarda, bu durumun kendisinin bir beceri gerektirdiği aşikârdır), binyıllık insanlık tarihinin genlerimize kadar işlemiş olan doğal süreci yeniden canlanacaktır. Sağlıklı yas tutamamak, yasın patolojikleşmesine sebep olur. Ancak Elmadere yozlaşmış yardım anlayışlarımızla zorla patolojikleştirilmiştir. Aslında, Elmadere’de yaşanan, patolojik yardım anlayışımızın halka yansımasından ibarettir. Yüzlerce işçinin öldürüldüğü ve öfkenin acıya, acının isyana, isyanın politik kalkışmalara dönüştüğü / dönüşebileceği süreci “doğal afete” çeviren kapitalist sistemin iktidarının stratejisi; iş cinayetini “kaza”laştırmak ve “doğallaştırmak”tır. “Yardım” anlayışınızla Elmadere’ye yaptığınız her müdahale, isyan ettiğiniz sistemin taşıyıcısı olmaya dönüşüyor.

Bayram'da Elmadere'ye gidecek her türlü “yardım"ın durumu daha da kötüleştireceğinden endişeliyiz. Bu nedenle kamu vicdanına seslenmek istedik: Bu yazının, gerçek bir dayanışma ağının nasıl örülmesi gerektiğine dair yeni tartışmalar başlatmasını umuyoruz. Ancak "yardım" modeli dışında bir dayanışma modeli geliştirilinceye kadar Elmadere'yi kendi haline bırakmanızı öneriyoruz. Elmadere’ye ve genel olarak Soma’ya bu ilişki biçimleri ile gitmek yerine;

Somalıların adalet talebinin desteklenmesi ve gündemden düşürülmemesinin, iş güvenliği ile ilgili önlemler alınması ve işçilerin diğer talepleri için mücadele etmenin, tam da yaşam odaları önerisi reddedilmişken daha anlamlı olduğunu düşünüyoruz.

TOPLUMCU PSİKOLOGLAR


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder