AKP, “çözüm süreci” adı altındaki ateşkes sürecini fırsat bilerek kalekol-karakol inşaatları ile savaş hazırlıklarını, karakol protestolarında halka yönelik saldırılarını, Rojava’da ise cihatçı çeteler ve sınırdaki askerler aracılığıyla savaşı sürdürüyor. Beşir Atalay’ın Kürt hareketini suçlayarak yeni gelişmeler olacağını söylemesine, Abdullah Öcalan’ın da yeni bir aşama olasılığından söz etmesine karşın saldırılar yine yoğunlaştı.
Askerler Rojava sınırında yine katletti
Rojava Afrin’deki İktidam köyünden Kilis’in Ergikanı köyüne geçmek isteyen Rojavalı Kürt gençleri Türk askerler tarafından kurşun yağmuruna tutuldu. Saldırıda 13 yaşındaki Mihemmed Reşit adlı bir genç yaşamını yitirirken, Ömer Ömer ve Ömer Fereç adlı iki genç de yaralandı.
Yaralı gençler yeniden Rojava köylerine sığınırken, askerler katlettikleri Mihemmed Reşit’in cenazesinin alınmasına da izin vermedi. ANF’ye konuşan köylüler, askerlerin postallarıyla katlettikleri çocuğun göğsüne vurulduğunu da aktardı.
Türk askerleri 18 Mayıs’ta Şırnak Cizre’de sınırdan geçmek isteyen Saada Darwich adlı kadını çocukları ve babasının önünde katletmiş, 25 Mayıs’ta ise Serêkaniyê’den Urfa Ceylanpınar’a geçmek isteyen Şua Hüseyin El Ubeyt öldürülmüştü.
Lice’de saldırılar sürüyor
Diyarbakır Lice’de direnişe geçen bölge halkı direnişlerinin 12 iki haftasını geride bırakırken, polis saldırıları ise sürüyor. Liceliler, direnişin 13. gününde bir kez daha saldırıya maruz kaldı.
Cellik bölgesindeki yeni köprü civarında konuşlanan askerler, 2 TOMA ile belirli aralıklarla tazyikli su ve gaz bombaları ile saldırdı. Saldırı sırasında genç bir Liceli başına aldığı gaz bombasıyla yaralandı. Yaralı genç, direnişteki diğer kişiler tarafından hastaneye kaldırıldı.
Askerler, üzerlerine iki adet ses bombası atan direnişçilere gerçek mermiyle ateş açarak karşılık verdi. Ses bombaları nedeniyle yaralanan askerler de oldu.
‘Yasal zemin olsun, saldırılar son bulsun’
Lice Belediye Eşbaşkanı Harun Erkuş ve direnişçi Liceliler süreci ANF’ye değerlendirdi.
Sadece 4 Haziran’daki saldırılarda 20’ye yakın kişinin yaralandığını söyleyen Erkuş, 112 acil servisi aramalarına karşın kimsenin gelmediğini, yaralıların köylerde tedavi edilmek zorunda bırakıldığını belirtti. Eylemlerin sivil halk tarafından yapılmasına karşın çeşitli senaryolar üretilmesine tepki gösteren Erkuş, “Buradaki direniş, bütün halkların özgürlüğü içindir. Halkın temel amacı süreci korumaya yöneliktir. Gerilla ve askerin öldürülmemesini, doğanın katledilmemesini, ormanların yakılmamasını, kalekol yapılmamasını istiyoruz” dedi.
Saldırıların çok sert olduğunu, annelerin yaralandığını, barış diye bağıranların faşizmle karşılaştığını dile getiren Erkuş, 2013’ten bu yana 160’a yakın kalekol yapıldığının bilgisini verdi. Anaakım medyanın direnişi verme biçimini de eleştiren Erkuş, “Aksine kalekol yapanlar barış sürecini provoke ediyor. Devlete çağrı yapıyoruz; kalekol yapımını durdursunlar, biz de eylemimize son verelim. Barış yasal zemine kavuşturulursa, haklarımız güvence altına alınırsa devletin yapacağı karakollara karşı çıkmayız” dedi.
Sendika.Org - ANF
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder