Türkiye'de çocuk işçi sayısı
ilişkin resmi veriler, bu sayının 960 bin civarında olduğunu iddia etse
de konuya ilişkin araştırmaları olan Van Kent Konseyi Gençlik Meclisi
Genel Sekreteri Cevahir Yiğit Böke, 5 milyon kadar çocuk işçinin
bulunduğunu ifade etti....
Türkiye'de çocuk işçi sayısı ilişkin resmi
veriler, bu sayının 960 bin civarında olduğunu iddia etse de konuya
ilişkin araştırmaları olan Van Kent Konseyi Gençlik Meclisi Genel
Sekreteri Cevahir Yiğit Böke, 5 milyon kadar çocuk işçinin bulunduğunu ifade etti. Van'da da yaşanan deprem felaketinin ardından çocuk işçi sayısının arttığını ifade eden Böke, bu sayının 7 bin 500 civarında olduğunu aktardı.
Yıllardır devletin izlediği politikalardan kaynaklı yaşanan emek sömürüsüne ek olarak bölgede izlenen savaş politikası nedeniyle yaşam alanlarından zorla çıkarılan yurttaşların metropollere göç etmesi ile yaşanan ekonomik buhranın arttırdığı çocuk işçiliği, ciddi boyutlara ulaştı. İş imkanı bulamayan aile büyüklerinin yerine birçok farklı işte çalışarak ailenin sorumluluğunu alan çocukların sayısında her geçen gün artış yaşanıyor. Birçok ülke ve uluslararası örgüt tarafından çocukların çalışmaya mecbur bırakılması insani sömürü, çocuk özgürlüğünün kısıtlanması olarak kabul görürken, Türkiye'de 7 ile 16 yaşları arasında olan 16 milyon çocuktan yaklaşık 5 milyonu ailesini geçindirmek amacıyla çalışmak zorunda. Sanayi sitelerinde, sokakta veya mevsimlik işçi olarak çalıştırılan çocuklar, bu ortamlarda her türlü ihmal, istismar, sömürü ve kötü davranış altında tutuluyor.
Türkiye'de sokakta çalışan 5 milyon çocuk var!
Yaklaşık 2 yıldır sokakta çalışan çocukların durumuna ilişkin çalışma yürüten Van Kent Konseyi Gençlik Meclisi Genel Sekreteri Cevahir Yiğit Böke, yaptıkları araştırmanın çok fazla veri içermemekle beraber ortaya çıkan sonuçların Türkiye genelinde vahim bir durumu açığa çıkardığını dile getirdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından çalışan çocuklara ilişkin yapılan araştırmaların Türkiye'de çalışan çocuk sayısı gerçeğini ortaya koymadığını ifade eden Böke, buna karşın ilgili uluslararası kurumlar ve kendileri tarafından yapılan araştırmanın sonucunda ciddi sonuçlar ile karşılaştıklarını dile getirdi. TÜİK raporlarının sadece kayıtlı istihdamı ele aldığını aktaran Böke, bu raporlara göre Türkiye'de 12-15 yaşlarında 16 milyon çocuktan 960 bin çocuğun çalıştığını, kayıtsız istihdama göre ise bu rakamın 5 milyon dolayında olduğunu söyledi. İşsizliğin yüksek boyutlarda olduğu Serhat bölgesinde de çocuk işçi sayısının ciddi oranlarda olduğunu ifade eden Böke, "Van'da çocuk işçi sayısı 7 bin 500 civarındadır. Bu da aslında gelinen noktada çocuk istismarına yol açıyor. Çünkü sokağın bir kültürü var. Ve bu kültür içerisinde birçok çocuk cinsel istismardan tutun birçok kötü alanda kötü durumlara maruz kalabiliyor. Her 8 çocuktan 5'i erkek. Bu çocukların çoğu cinsel istismara maruz kalıyor" dedi.
'Türkiye'de yoksulluk afaki olarak söylenmiş ve komedidir'
Van'da 2011 yılında yaşanan depremlerin ardından sokakta çalışan çocuk sayısının daha da arttığını vurgulayan Böke, depremin ardından Van başta olmak üzere eskiden beri bölgede yürütülen politikalardan kaynaklı sokakta çalışan çocukların evin sorumluluğunu almaya mahkum edildiğini dile getirdi. Yaşanan soruna ilişkin araştırmalar yapılması ve çözüm için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini ifade eden Böke, "30 yılı aşkındır bölgede yürütülen politikalar sonucunda ve özellikle son 10 yıllık süreçte ekonomide neo-liberal politikaların etkisi büyük oranda görülmektedir. Ekonomik anlamda sektörel olarak bakıldığında bireyin sosyal hakları üzerinden yürüyen bir devlet politikası göremiyoruz. Bunun da aile ve çocuğa ciddi bir yansıması söz konusudur. Tabii eğitim baz alındığında yine aynı sorun ile karşılaşıyoruz. Bölgede yaşayan insanların eğitime ve sağlığa erişmesinden tutun birçok şey aslında yoksulluk kavramı ile karşı karşıya kalmamıza sebebiyet veriyor. Aileler zevkine çocuklarını çalıştırmıyor. Hepsi ciddi anlamda yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Türkiye'de yoksulluk afaki olarak söylenmiş ve komedi gibidir. Bu bölgede ve Van'da çok daha fazla insan yoksulluk sınırının altında yaşamaya çalışıyor" diye konuştu.
'Bölgedeki savaş politikaları ekonomik politikalara dönüştü'
Bölgede izlenilen savaş politikasının yaşanan sorunların ana kaynağı olduğunu kaydeden Böke, "Bu savaş politikalarının yıkıcı etkilerinden sonra bugün ekonomik politikalara dönüştüğünü görmekteyiz. Çünkü savaş politikası dediğimiz zaman uzmanlaşmamış bir sektörden bahsediyoruz. Ama ekonomi politikası dediğimizde bu insanı yok etmeye dönük bir politikadır. Burada da çok ciddi sorunlar ile karşı karşıya kalıyoruz" diye konuştu.
'Sorunun çözümü için ailelerin sosyo-ekonomik durumu düzeltilmeli'
Van'da kayıt dışı olarak sokaklarda çalışan çocukların depremden önce yüzde 76 olduğunu ve bunun çok ciddi bir rakam olduğunu ifade eden Böke, son dönemlerde Rojava'dan gelen göçlerin de bu oranın artmasında etkili olduğunu dile getirdi. Böke, sorunun çözümü için sosyo-ekonomik açıdan zayıf olan ve çocuklarının çalışmak zorunda olduğu ailelerin sosyo-ekonomik anlamda iyileştirilmeleri gerektiğini vurguladı.
Yıllardır devletin izlediği politikalardan kaynaklı yaşanan emek sömürüsüne ek olarak bölgede izlenen savaş politikası nedeniyle yaşam alanlarından zorla çıkarılan yurttaşların metropollere göç etmesi ile yaşanan ekonomik buhranın arttırdığı çocuk işçiliği, ciddi boyutlara ulaştı. İş imkanı bulamayan aile büyüklerinin yerine birçok farklı işte çalışarak ailenin sorumluluğunu alan çocukların sayısında her geçen gün artış yaşanıyor. Birçok ülke ve uluslararası örgüt tarafından çocukların çalışmaya mecbur bırakılması insani sömürü, çocuk özgürlüğünün kısıtlanması olarak kabul görürken, Türkiye'de 7 ile 16 yaşları arasında olan 16 milyon çocuktan yaklaşık 5 milyonu ailesini geçindirmek amacıyla çalışmak zorunda. Sanayi sitelerinde, sokakta veya mevsimlik işçi olarak çalıştırılan çocuklar, bu ortamlarda her türlü ihmal, istismar, sömürü ve kötü davranış altında tutuluyor.
Türkiye'de sokakta çalışan 5 milyon çocuk var!
Yaklaşık 2 yıldır sokakta çalışan çocukların durumuna ilişkin çalışma yürüten Van Kent Konseyi Gençlik Meclisi Genel Sekreteri Cevahir Yiğit Böke, yaptıkları araştırmanın çok fazla veri içermemekle beraber ortaya çıkan sonuçların Türkiye genelinde vahim bir durumu açığa çıkardığını dile getirdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından çalışan çocuklara ilişkin yapılan araştırmaların Türkiye'de çalışan çocuk sayısı gerçeğini ortaya koymadığını ifade eden Böke, buna karşın ilgili uluslararası kurumlar ve kendileri tarafından yapılan araştırmanın sonucunda ciddi sonuçlar ile karşılaştıklarını dile getirdi. TÜİK raporlarının sadece kayıtlı istihdamı ele aldığını aktaran Böke, bu raporlara göre Türkiye'de 12-15 yaşlarında 16 milyon çocuktan 960 bin çocuğun çalıştığını, kayıtsız istihdama göre ise bu rakamın 5 milyon dolayında olduğunu söyledi. İşsizliğin yüksek boyutlarda olduğu Serhat bölgesinde de çocuk işçi sayısının ciddi oranlarda olduğunu ifade eden Böke, "Van'da çocuk işçi sayısı 7 bin 500 civarındadır. Bu da aslında gelinen noktada çocuk istismarına yol açıyor. Çünkü sokağın bir kültürü var. Ve bu kültür içerisinde birçok çocuk cinsel istismardan tutun birçok kötü alanda kötü durumlara maruz kalabiliyor. Her 8 çocuktan 5'i erkek. Bu çocukların çoğu cinsel istismara maruz kalıyor" dedi.
'Türkiye'de yoksulluk afaki olarak söylenmiş ve komedidir'
Van'da 2011 yılında yaşanan depremlerin ardından sokakta çalışan çocuk sayısının daha da arttığını vurgulayan Böke, depremin ardından Van başta olmak üzere eskiden beri bölgede yürütülen politikalardan kaynaklı sokakta çalışan çocukların evin sorumluluğunu almaya mahkum edildiğini dile getirdi. Yaşanan soruna ilişkin araştırmalar yapılması ve çözüm için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini ifade eden Böke, "30 yılı aşkındır bölgede yürütülen politikalar sonucunda ve özellikle son 10 yıllık süreçte ekonomide neo-liberal politikaların etkisi büyük oranda görülmektedir. Ekonomik anlamda sektörel olarak bakıldığında bireyin sosyal hakları üzerinden yürüyen bir devlet politikası göremiyoruz. Bunun da aile ve çocuğa ciddi bir yansıması söz konusudur. Tabii eğitim baz alındığında yine aynı sorun ile karşılaşıyoruz. Bölgede yaşayan insanların eğitime ve sağlığa erişmesinden tutun birçok şey aslında yoksulluk kavramı ile karşı karşıya kalmamıza sebebiyet veriyor. Aileler zevkine çocuklarını çalıştırmıyor. Hepsi ciddi anlamda yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Türkiye'de yoksulluk afaki olarak söylenmiş ve komedi gibidir. Bu bölgede ve Van'da çok daha fazla insan yoksulluk sınırının altında yaşamaya çalışıyor" diye konuştu.
'Bölgedeki savaş politikaları ekonomik politikalara dönüştü'
Bölgede izlenilen savaş politikasının yaşanan sorunların ana kaynağı olduğunu kaydeden Böke, "Bu savaş politikalarının yıkıcı etkilerinden sonra bugün ekonomik politikalara dönüştüğünü görmekteyiz. Çünkü savaş politikası dediğimiz zaman uzmanlaşmamış bir sektörden bahsediyoruz. Ama ekonomi politikası dediğimizde bu insanı yok etmeye dönük bir politikadır. Burada da çok ciddi sorunlar ile karşı karşıya kalıyoruz" diye konuştu.
'Sorunun çözümü için ailelerin sosyo-ekonomik durumu düzeltilmeli'
Van'da kayıt dışı olarak sokaklarda çalışan çocukların depremden önce yüzde 76 olduğunu ve bunun çok ciddi bir rakam olduğunu ifade eden Böke, son dönemlerde Rojava'dan gelen göçlerin de bu oranın artmasında etkili olduğunu dile getirdi. Böke, sorunun çözümü için sosyo-ekonomik açıdan zayıf olan ve çocuklarının çalışmak zorunda olduğu ailelerin sosyo-ekonomik anlamda iyileştirilmeleri gerektiğini vurguladı.
diha
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder