13 yaşındaki Aslan büyükannesiyle köyde sade bir yaşam sürdürmektedir; okuldaki tıbbi bir muayene sırasında haylaz arkadaşlarının alay konusu olunca hayatı kararacak, taciz ve şiddet arttıkça kahramanımız izolasyona doğru sürüklenecektir.
Bu sene 63'üncüsü yapılan Berlin Film Festivalinin yarışma bölümünde yer alan ve 14 Şubat Perşembe sabahı görücüye çıkan Emir Baigazin'in yönettiği Uyum Dersleri'nde (Uroki Garmonii / Harmony Lessons) geleneksel değerlerini kaybedip saldırgan bir toplum olma yolundaki Kazak toplumunda insan haklarına saygı göstermeyen güvenlik kuvvetlerinin icraatları da ifşa ediliyor.
Sevimli ergenler!
Timur Aidarbekov'un canlandırdığı Aslan'ın okulu kabadayı tavırlı çocukların kontrolü altındadır; mafyatik tavırlarla zayıf olanları sindiren agresif çeteler kurmuşlar, elebaşları Bolat önderliğinde haraç toplayıp abilerine, hatta hapisteki bazı dinî liderlere destek olmaktadırlar.
Aslan alay konusu olduğundan beri zaten iç dünyasına kapanmış, kendisine uygulanan sosyalizasyon ambargosu yüzünden evde çeşitli deneylerle oyalanıp kendini geliştirmektedir. Okulda laik eğitim verilmesine rağmen sınıftaki kızlardan biri öğretmen ve müdirenin ikazlarını yok sayıp başını örtmekte ısrarlıdır.
Aslan kendini kıza yakın hissedip beraber yürüme talebinde bulunur, fakat kızın prensipleri yüzünden arkadaşlık kuramazlar.
Şehirden bir dönemliğine gelen Mirsain kahramanımızın tabi tutulduğu tecrit durumundan bihaber, Aslan'la yakınlaşmaktan çekinmez.
Fakat dinamikler gittikçe çetrefilli bir hal alır, büyüklere özenen ergenlerin tehdit ve şiddet dozunun artması geriye dönülmez olaylara yol açacaktır.
Polis işkencesi
Aslan ve şehirli arkadaşının karakola götürülmesine sebep olan ağır bir vaka yüzünden polisin ergenlere davranış şekli ve onları konuşturmak için uygulanan işkence Kazakistan'da güvenlik kuvvetlerine gösterilen müsamahanın derecesini yansıtıyor olsa gerek.
Çocuk olmalarını yok sayarak kendilerine zorla itiraf metni imzalatmaya çalışmaları, her türlü psikolojik ve fiziksel baskıyı uygulamada beis görmemeleri tüyler ürpertici.
Okuldaki otorite temsilcilerinin görmezden geldiği baskı ve şiddetin emniyet müdürlüğünde katlanmasına rağmen kahramanımız Aslan bu zorlu yolda direnmeyi tercih edecektir.
Kazakistan manzaraları
Ergen kahramanlarımızı sevmemizi veya onlardan nefret etmemizi sağlayan isabetli oyunculukların filme kendimizi kaptırmamızı sağlıyor; yönetmen Baigazin'in ilk uzun metrajlı yapımında hicvi kullanarak bize resmetmeye çalıştığı manzara ise endişe verici.
Her ne kadar son zamanlarda filmlere sık sık konu olsa da erkek çocuklarının acımasızlığı, şehirden gelen ergenin video oyunlarına endeksli mutluluk reçetesi, köyde bile kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel değerler, yozlaşmadan kendini korumak için dine sığınma güdüsü ve polisin insan haklarını yok sayması Uroki Garmonii'nin temalarından birkaçı.
Unutulmaz Aslan portresiyle derin bir empati kurmamızı sağlayan 1984 doğumlu yönetmen güçlü olan hayatta kalır argümanını Darwin'in evrim teorisine dayandırarak sorguluyor, sade fakat temiz çekimlerle mesajını birebir yansıtırken sembolik olduğu kadar ironikçe göz kırpan muhteşem finalle de gönülleri fethediyor.
Murat Türker / bianet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder