Site içi arama

Cumartesi Anneleri: "Barış istiyoruz, kayıplarımızı da"


Adalet arayışlarını sürdüren Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 419'uncu haftasında 1996 yılında gözaltında kaybedilen Talat Türkoğlu'nun akıbetini sordu. Faillerin ancak yurttaşı düşman olarak gören savaş politikalarının yerine, barış politikalarının geçmesi ile mümkün olacağını dile getiren anneler, "Barışı da istiyoruz kayıplarımızı da" dedi.




"Faili meçhul" cinayetlerle katledilen veya kaybedilen yakınlarının akıbetinin öğrenilmesi ve faillerinden hesap sorulması için Galatasaray Meydanı'nda her hafta eylem yapan Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 419'uncu haftasında bir araya geldi. "Failler belli, kayıplar nerede?" yazılı pankartı açan kayıp yakınları, katledilen ve kaybedilen yakınlarının fotoğraflarının yanı sıra kırmızı karanfiller taşıdı. Cumartesi Anneleri bu haftaki eylemlerinde 26 Mart 1996'da annesini ziyaret için gittiği Edirne'den İstanbul'a dönerken gözaltına alınıp kaybedilen ve 15 yıldır kendinden haber alınamayan Talat Türkoğlu'nun akıbetini sordu. 

Eylemde ilk olarak Türkoğlu ailesinin avukatı Gülizar Tuncer konuştu. Türkoğlu'nun gözaltına alınmasının sebebinin siyasi olduğunu düşündükleri için dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi'ne DGM Savcılığı'na ve ilgili tüm kurumlara başvurduklarını aktaran Tuncer, "Değil bir sonuç, cevap bile alamadık" diye konuştu. Türkoğlu'nun gözaltında infaz edilmesinin Kasım Açık adlı bir itirafçı tarafından itiraf edildiğini ve beyanlara göre Edirne'de kontrgerilla merkezinde öldürülerek Meriç Nehri'ne atıldığının ortaya çıktığını ifade eden Tuncer, bu beyanların ardından tekrar soruşturmanın genişletilmesi talebi ile yargıya başvurduklarını; fakat yine bir sonuç alamadıklarını söyledi. Tuncer, iç hukuk yollarından bir sonuç alamamaları üzerine AİHM'e taşıdıkları davada ise Türkiye'nin "yaşam hakkını ihlal" gerekçesiyle mahkum edildiğini hatırlattı. Tuncel'in ardından konuşan Türkoğlu'nun kuzeni Nazmi Türkoğlu ise 17 yıldır kuzeninin akıbeti için mücadelelerinin devam ettiğini; ama hala sorumluların yargı önüne çıkmadığını söyledi. Türkoğlu, "17 yıl aradan sonra öfkemiz hala geçmedi. Devlet kaybetti, devlet geri verecek" diye konuştu.

Eylemde konuşan gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız ise, "Vicdanı olan, Cumartesi Anneleri'ni görürdü. Biz de 18 yıldır bu meydanda olmazdık. Şimdi bir barış süreci yaşanıyor. Ama yine biz kayıp annelerine bir şey sorulmuyor" dedi. Eylemde konuşan Talat Türkoğlu'nun ablası Münebe Türkoğlu ise, "Artık ölmek öldürmek kelimelerini sözlüğümüzden çıkaralım. 40 bin insan öldü. Hala ölümlerden konuşmayalım" dedi.
Eylemde basın açıklamasını 1996 yılında polisler tarafından gözaltında katledilen Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe'nin ablası Meryem Göktepe yaptı. Talat Türkoğlu'nun 26 Mart 1996'da annesini ziyaret için gittiği Edirne'den İstanbul'a dönerken gözaltına alınıp kaybedildiğini hatırlatan Göktepe, Türkoğlu'nun sendikal mücadelede aktif bir insan olduğunu, Türkiye Sosyalist İşçi Partisi Edirne İl Başkanlığı görevlerinde bulunduğunu söyledi. JİTEM mensubu Kasım Açık'ın Türkoğlu'nun Edirne'de kontrgerilla tarafından öldürüldüğüne dair ifadelerinin olduğunu hatırlatan Göktepe, "Buna rağmen 17 yıldır tüm hükümetler ve yargı sistemi Türkoğlu'nun akıbetini gizleyen faillerini koruyan tutumunu sürdürdü. Talat Türkoğlu'nu kaybedenlerin, onun kaybedildiği ve faillerin korunduğu iklimi yaratanların yargılanmaları için, yurttaşı düşman gören savaş politikalarının yerini insan onuruna saygının temel alınacağı barış politikalarına bırakılması ile olacaktır. Bu nedenle; barış istiyoruz, kayıplarımızı da. Barış istiyoruz, hakikati de" dedi.
Eylem açıklamanın ardından son buldu

anf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder