Site içi arama

Çocuk ve Ölüm: Çocukların Ölüm Kavramını Anlandırmaları

Çocuklar biz farkına varmadan çok önce ölümle tanışır. Ölü bir kuş, böcek, solmuş bir çiçek, yol kenarında ölmüş hayvanlar görürler.  TV’da da ölümü görebilirler (buna çizgi filmdeki hayali ölümlerde dahil). Ölüm yaşamın bir parçasıdır ve çocuklar kendilerine göre bunun farkındadırlar.
Duygusal olarak bağlı olmadığımız zamanlarda ölümü konuşmak daha kolaydır. Çocuklar günlük hayatlarında ölü böcek kuş vb. merak ederler, çok detay sorar ve incelerler. Yetişkinler bu soruları itici bulabilir, ancak ölümü tanımanın bir yoludur.Çocuğunuz ile ölümü konuşma fırsatı değerlendirebilirsiniz, onlara gerekli bilgiyi verebilir ve başlarına geldiğinde duyguları ile başa çıkabilmeyi öğretebilirsiniz.

Korumaya değil ehli rehberliğe ve doyurucu cevaplara ihtiyaçlara vardır. Kitaplar, hikayeler, günlük deneyimler ile konu işlenmelidir. Öldü kelimesini kullanmak çok önemlidir,’’ göçtü, sonsuz uykuda’’ dememek önemlidir.
Çocuk ölümün ne olduğuna dair sorular sorduğunda, ona ölümün doğal olduğu anlatılırken somut örnekler kullanılması anlamalarını kolaylaştıracaktır. Örneğin; ‘İnsanlar, hayvanlar, bitkiler doğar büyür ve ölürler. Ölüm, yaşam belirtilerinin artık olmamasıdır. Çiçeğin büyümemesi,  köpeğin havlamaması, nefes almaması, yemek yememesi gibi. Her canlı doğar, büyür, yaşlanır ve ölür.” gibi bir açıklama yeterince açık ve net olacaktır.
Ancak unutulmamalıdır ki; çocuğun sadece sorduğu soruya cevap verilmesi, fazladan bilgiye boğulmaması önemlidir.
Oyun çağında çocuğun ölüm korkusu yetişkinden farklıdır. Çocukların ölüm korkularının altında yalnız kalma, koruyucusuz kalma korkusu vardır.
2-5 yaş çocuğu ‘sihirli gücünün’ olduğuna ve yaşanan ölümü geri döndürebileceğine inanır. İlintili olmayan şeyleri
birbirine bağlama inancı vardır. Zaman ve ölüm kavramı da gelişmemiştir.
3-4 yaş çocuğu için ölüm; sadece canlılar için değil, cansızlar için de geçerlidir.
 5 yaşında ölümün geri dönülmez olduğunu kavramaya başlar ve ürkütücü olabilir. Çocuk yakınlarının ölüp ölmeyeceğini sık sık sorar. Eğer büyükler ölümü uykuya benzeterek anlatırlarsa bazen çocuklar uyumaktan korkmaya başlarlar. Bu yaş çocukları mezar ve gömülme ile ilgili sorular sormaya başlarlar. En merak ettikleri konular; Ölüler toprak altında ne yerler? Karanlıktan korkmazlar mı? Böcekler onları yemez mi? gibi konulardır. Bu sorular aslında çocuk için ölümün bir son, geri dönülmez bir bitiş olduğu düşüncesini kavradıklarını gösterir.
6-9 yaş çocukları ise ölümü değişmez olarak görmeye başlar ancak ‘başkalarına olan bir şey’ olarak, kendi gerçeği dışında görür.Ölümün nedenleri ile ilgilenmeye başladığı görülür.Zaman zaman ölüm ile ilgili korkuları ortaya çıkabilir, ölümün bulaşıcı olabileceğinden korkar.Yapılan araştırmalar erkek çocuklarının ölüm hakkında daha zor konuşabildiklerini ve duygularını daha zor ifade edebildiklerini ortaya koymuştur.
9-12 yaşındakiler de ölümün bir ceza niteliğinde olduğunu düşünebilir.Artık daha çok ölümün biyolojik vasıfları ile ilgilenmeye başlar.”Ne oldu? Nasıl oldu? ” sorularının cevapları ile ilgilenir.Ölüm sonucu ilişkilerde ve düzende oluşan değişimleri sorgulayabilir.Soyut kavramların yerine oturması, entelektüel düzey ve eğitimin, okumanın etkisiyle artık ölüm gerçeği benimsemeye başlar.Yine de yakınlarından birisini kaybetmemiş olan çocuk tam olarak ölümü kavrayamaz.

 Ayşe Başak Erk / Psikolog

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder