Site içi arama

 Mısır’ın küçük kadınları ve adamları

Kahire, tarihi 16. yüzyıla dayanan Magra el-Oyoun isimli su kemerine ev sahipliği yapıyor. Magra el-Oyoun, turistler tarafından antik İslam ve Hristiyan şehirleri olarak bilinse de aslında Kahire’nin en yoksul semtlerinden biridir. Aşırı nufüslu olan bölgede çeşitli zanaatkarlar ve bir çok küçük endüstri kolu vardır.

KAHİRE’NİN ÇOCUK İŞÇİLERİ
Bu endüstrilerin çoğunda “küçük” işçiler çalışıyor. Patronlar daha çok çocuk işçi çalıştırmayı tercih ediyor. Çünkü çocuklar, yetişkinlerden daha az ücret alır, daha uzun süre çalışabilirler, daha kolay öğrenirler, söylenmezler ve işten ayrılmazlar. Al-Fostat derneğinin hazırladığı, çocuk işçiliğine kırmızı kart projesine göre çocuk işçilerin yüzde 50’si 12 yaş altında, yüzde 60’ı günde 8 ile 12 saat çalışıyor, yüzde 80’den fazlası haftanın 6 günü çalışıyor.

KÜÇÜK ADAMLAR: ABDEL VE YOUSSEF
Çocuk işçilerle görüşmek çok kolay bir iş değil. Gözetlenme korkusuyla yaşayan çocuklara yaklaşmak ve konuşmaya çalışmak oldukça zor bir iş. Dostane bir ilişki kurulduktan sonra sizlerle konuşmaya başlıyorlar. Aboul Seoud derneğinde tanıştığımız Kahire’nin binlerce çocuk işçiden biri olan Abdel Aal 8 yaşından beri çalışıyor. Abdel Aal bize bir günlük rutinini anlatmaya başladı: “Gece 10’dan sabah 10’a kadar bir ekmek fırınında gece vardiyasında çalışıyorum. Sabah işimi bitirdikten sonra eve gidip duş alıyorum ve buraya derneğe geliyorum.” Abdel Aal, 15  yaşında olmasına rağman çalışmaya 7 yıl önce başlamış.
“Bu fırında yaklaşık olarak 7 yıldır çalışyorum. Bütün gün merdivenlerden un taşıyorum. İşim gerçekten önemli” diyor gururla. Babası bir kahve dükkanında çalışmasına rağmen, aldığı para 7 çocuğa bakmak için yeterli olmuyor. Bu yüzden Aal ailesi geçimlerini sağlamak için 4 erkek çocuğu farklı işlerde çalıştırmak zorunda. Kızlar ise okuldan sonra evde annelerine yardım ediyorlar. Abdel Aal zayıf ve çelimsiz bir çocuk. Yüzü yaşından çok büyük gösteriyor. Oldukça kibar ve sessiz. Dernekte okuma yazma öğreniyor ve daha önce hiç okula  gitmediği için aynı zamanda matematik dersleri alıyor. Abdel yaptığı ödevleri doğru olunca,  aldığı yıldızları çok seviyor.
Tekrar işine dönüyoruz. Adbel’in görevi, her biri 17 kg olan 60 çuvalı taşımak. “Hepsi benim görevim, kimse yardım etmiyor. Çünkü herkesin yapacak bir işi var. Çok zor ve yorucu bir iş. Ama haftada 50 pound kazanıyorum 35 poundunu babama veriyorum. Sadece 15’i bana kalıyor.” diyor. Abdel Aal, parasını yemeğe bazen de yeni yazmaya başladığı Arapçası ile arkadaşlarıyla konuşmaya gittiği internet kafede harcıyor.
Youssef isimli hiperaktif bir genç birden sınıfa giriyor. Youssef, Abdel’in komşusu ve merkeze okuma yazmayı öğrenmek için geliyor. Abdel’in aksine çok daha enerjik. Youssef daha fazla çalışıyor ama ücret almıyor. “Annemle birlikte Tahrir Meydan’ında bir binaya çalışmaya gidiyorum. Merdivenleri paspaslıyorum, annem de yerleri siliyor ve kirlenen suyu boşaltmak için bana veriyor” diye konuşuyor ilgisizce. Çok fazla konuşmak istemiyor aslında.

KIZLAR EV İŞLERİNDE, ERKEKLER SANAYİDE
Kalkınma için Diyalog ve Ortaklık Forumu Başkanı Samar Youssef, çocuk işçiliğini ev işçiliği ve ücretli işçilik olarak sınıflandırıyor. İlkinde çocuk evde çalışırken diğerinde para karşılığında tarım, endüstri ve hizmet sektöründe çalışıyor. Ve ekliyor; “Her iki durum da çocuklar için çok tehlikeli. Çünkü bizlerin çalışma ve sağlık koşulları onlara uygun değil. Kızlar genelde ev işlerinde çalışıyor. Çalıştıkları evde yerde uyuyorlar ve kötü muameleye maruz kalıyorlar. 7-8 yaşlarında kızlar çamaşırları yıkamak, yemek pişirmekten kendinden yaşça büyük çocukların bakımını yapmaya birçok işi yapıyorlar. Bu durum onların psikolojilerini derinden etkiliyor. Ve koruma olmadığı için cinsel tacize maruz kalıyorlar.” Erkek çocuklar için de durum farklı değil. Abdel Aal ve Youssef iyi şartlarda çalışıyor gibi görünse de, patronları tarafından kötü muamale görüyorlar.

ÇOCUK EMEĞİ YASALLAŞIYOR
Mısır Çocuk Hakları Koalisyonu Genel Sekreteri Hany Helal, çocuk işçilere yönelik şiddetin yasaklanmasının önemine dikkat çekiyor: “Anayasa, çocuklara yönelik şiddet, kaçakçılık ve fuhuşa karşı sessiz. Daha da önemlisi, çocuk emeğini yasallaştırıyor.”
Çocukların 4 saatten fazla aralıksız çalışmasının yasaklanması gerekir ve 6 saatten fazla çalışmamalılar. Ayrıca bir günden fazla izinleri olmak zorunda. Ama bu kurallar Mısır için ölü kurallar. Bir Mısırlı çocuk, yetişkinden daha uzun süre ve daha az ücrete çalışıyor. Abdel Aal günde 12 saat çalışıyor ve sadece bir kere mola veriyor.
Helal, “Çalışma Bakanlığı çalışanları düşük ücretler alıyorlar ve bu yüzden denetlenmesi gereken atölyelere gitmiyorlar. Çocukların yasa dışı koşullarda çalıştıklarını gördükleri zaman ise atölye sahipleri onlara rüşvet veriyor ve bu tür şeyler yıllardır oluyor.”
Samar, “Yoksulluk, bilgisizlik gibi birçok neden çocuk işçiliğini artırıyor. Eğitimdeki şiddet çocukları okuldan uzaklaştırıyor. Şiddetle azarlanıyorlar, düşüncelerini açıklamalarına izin verilmiyor. Hatta oyun oynamalarına bile izin verilmiyor” diyor. Yetişkinlerin bile kendilerini geçindiremediği bir ülke olan Mısır’da çocuklar, çocukluk çağlarında kendilerini geçindirmek zorunda kalıyorlar.

ANAYASADA ÇOCUKLARA YER YOK
Yasalara göre bu iki çocuk koruma altında fakat durum tam tersini gösteriyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) raporuna göre 200 milyondan fazla çocuk çalışmaya başlamak zorunda. ILO’ya göre çocuk işçilik, psikolojik, fiziksel gelişimi engelliyor, çocukluklarını yaşamalarını engelliyor. Gelişmekte olan Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerin yanı sıra Mısır’da da çocuk işçi sayısı giderek artmakta. Yapılan son araştırmalara göre çocuk işçiliği Mısır’da 2,5 milyondan 3 milyona ulaşmış durumda. Gelişmekte olan ülkelerin anyasalarının çocuk işçiliğini yasaklanmış olmasına rağmen, Mısır’ın yeni anayasasında bu madde yer almıyor.
“Her çocuk, doğduğu andan itibaren, uygun bir isim, aile bakımı, temel beslenme, barınma, sağlık hizmetleri ve dini, duygusal ve bilişsel gelişim hakkına sahiptir. Zorunlu eğitim yaşını doldurmadan çocukların eğitimini ve gelişimini engelleyecek işlerde çalışması yasaktır.” Şu  anki anayasa taslağında bahsettiğimiz madde yer alıyor fakat insan hakları savunucuları bu maddeyi çocuk işçiliğini bitirmek yerine, yapılacak işin ‘çocuğun yaşına uygun olduğu sürece yapabileceğinin’ önünü açacağı şeklinde yorumluyorlar. Çocuğun eğitimi güvence altına alınmasına rağmen Mısır’da olağan bir durum haline gelen ağır işlerle birlikte okula devam yasaklanmıyor. Anayasa taslağı, çocukların belli yaşa gelmesi durumunda çocuk işçiliğini normal kılıyor. Ve tıpkı Abdel ve Youssef gibi birçok çocuk, işçilikle yüzyüze bırakılıyor.
Mısır, ILO ile birlikte çocuk işçiliğiyle ilgili iki anlaşma imzaladı. İlk maddeye göre çocuk işçiliğin alt yaşı 15 olarak belirlenmiş durumda. Diğer madde ise çocukların çalışamayacağı  37 işi belirliyor. Bunlar arasında insan ticareti, maden işçiliği gibi işler bulunuyor.

MISIR’IN ÇOCUKLARI EĞİTİMLERİNİ TAMAMLAYAMIYOR
MISIR’da çocukların yüzde 1.3’ü ilk eğitimlerini bile tamamlayamıyor. Bu çocuklar yoksul ailelerin çocukları ve yaşamak için yeterli gelirleri olmadığı için çalışmak zorunka kalıyorlar. Mısır’da çocuklarını okutmayanlara yönelik herhangi bir yaptırım cezası yok. Bu yüzden yılda 1173 kat çalışan çocuk işçi sayısı artıyor. Sosyol sigortalar bir çocuk sakatlanıp iş yapamaz hale geldiğinde ona aylık sadece 10 pound veriyor. Ve genelde çocuk işçilerin bir iş güvencesi yok ve genelde cinsel istismara maruz kalıyorlar.
Uluslararası Çocuk İşçileri Araştırma Derneği’nin son araştırmasına göre Mısır’da yaklaşık 2.8 milyon çocuk çalışıyor.
Sarah El Masry
Daily News Egypt

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder