Site içi arama

Yargı çocuğun kafasını dipçikle parçalayan polisin sırtını sıvazladı

16 yaşındaki çocuğu kafasına dipçikle vurarak yaralayan polis bir gün bile cezaevinde kalmadı, polise verilen 6 ay 7 günlük ceza kesinleşti, ertelendi 
Hakkâri’de 2009 yılında, DTP’nin düzenlediği protesto gösterisine katılan 16 yaşındaki Seyfullah Turan polisin eyleme saldırması üzerine alandan uzaklaşmaya çalışmıştı. Özel harekâtçı polis memuru Bahadır Turan boş bir arazide yakaladığı küçük çocuğu yere yatırıp kafatasına silahının dipçiği ile defalarca vurdu. Kafatasında kırıklar oluşan Seyfullah Turan 4 gün yoğun bakımda kalmıştı.
Adli Tıp: Hayati tehlike var
Turan’ın ailesi, polis memuru hakkında ‘kasten öldürmeye teşebbüs ve işkence’ suçundan suç duyurusunda bulundu. İstanbul Adli Tıp Kurumu, Seyfullah Turan’ın ‘aldığı darbe nedeniyle hayati tehlikesinin oluştuğuna’ ilişkin bir rapor verdi. Savcılık, polis memuru hakkında ‘kasten yaralama’ suçundan 5 yıl hapis cezası istemiyle dava açtı. “Güvenlik” gerekçesi öne sürülerek Isparta 3. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilen davada mahkeme, ‘Polisin meşru müdafaa halinde ve psikolojisinin bozuk olduğu, zor kullanma yetkisini kullandığı gibi’ savunmaları dikkate alarak, çocuğun ölümden döndüğü olayda sanığa sadece 6 ay 7 gün hapis cezasına hükmetti. Mahkeme ise verilen cezanın süresinin 2 yılın altında olması nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verip, cezayı erteledi.
‘İşkence meşrulaştırılıyor’
Karara Seyfullah Turan’ın avukatı itiraz etti. İtirazı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi ceza 2 yılın altında olduğu için ‘kararın temyize tabi’ olmadığını belirterek, dosyayı mahkemesine iade etti. Yargıtay’ın dosyayı iade etmesi üzerine dosya itirazın incelenmesi için üst mahkeme konumundaki Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Bu mahkeme de itirazın reddine 3 Ocak’ta karar verdi. Böylece polis memuru bir gün bile cezaevinde kalmadan hakkında verilen ceza kesinleşmiş oldu. Seyfullah Turan’ın avukatı Münip Ermiş, karara tepki göstererek, “Bir trafik kazasına verilen ceza ile bir çocuğun hayati tehlikesini oluşturacak şekilde şiddet uygulayan polis memuruna verilen cezanın aynı olması son derece düşündürücüdür. Bu karar, Türkiye ’deki yargı sisteminin ne durumda olduğunu, yargının işkenceyi meşrulaştırdığının göstergesidir” dedi.

Radikal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder