Site içi arama

Satılık mal: Çocuk gelin


Kadınların nasıl doğuracağı, kaç çocuk yapacağı, ahlakı gibi konularda “rahim bekçiliği” yapan siyasetçiler, neden çocuk gelinler hakkında tek kelam etmez?
Özgürlük, haklar, kadına şiddetle mücadele gibi bir dolu kavram ortalıkta uçuşadursun… Türkiye’de evlenen her üç kişiden birinin hâlâ 18 yaşın altında olduğu gerçeği, karnımıza bıçak gibi saplandı. (Evlenen kız çocuklarının sayısı, erkeklerin 14 kat fazlası, TÜİK)
BM’ye göre, çocuk evliliklerinde dünya yedinciliğine yükselmiş bulunuyoruz! Daha da iğrenci, evlendirilen kız çocukların yüzde 35’inin “ikinci eş” olması. Çocuk gelinler, genelde yaşça büyük erkeklere, başlık parası karşılığında satılıyor.
Kadınların nasıl doğuracağı, kaç çocuk yapacağı, nikahı-bekarlığı gibi konularda “rahim bekçiliği” yapan siyasetçiler, acaba bu rakamların karşısında ne diyecek? Kız çocuklarının okullaşma oranının artmasına karşılık, kızların okuldan ayrılma oranları yükselen Türkiye’de bu drama karşı hangi “first lady” seferber olacak?
Sofradan bir boğaz eksilsin
Antalya’da düzenlenen “5. Uluslararası Risk Altında ve Korunması Gereken Çocuklar Sempozyumu”nda, çocuk ve toplumsal şiddet başlığıyla çarpıcı araştırmalar açıklandı. Ailelerin kız çocuklarını “gelin” olarak vermesindeki önemli nedenlerden biri, ekonomik gerekçeler! Yrd. Doç. Dr. Burhan Çakıcı, çocuk gelinlerin “hem sofradan bir kişinin eksilmesi” hem de “yeni geldiği ailede iş gücü” olarak görüldüğünü     söylüyor.
Yani kız çocuklar, aile için gözden çkartılabilecek “fazladan bir boğaz”. Gelin gittiği ailede de yediği yemeğin karşlığını, erkeğe cinsel hizmet ve ev işiyle ödemek zorunda olan bir köle!
Dinsel erginlik sorunu
Eğitim düzeyi ve yoksulluk kadar, kişinin haklarını bilmesinin çocuk evlilikleriyle mücadelede etkili olacağını belirtmiş Çakıcı: “Kırsal bölgelerde bu hakları anlatabilecek kişi olarak din görevlileri var. O noktada Medeni Kanun tanımı ve dinsel anlamda erginlik farklı olduğu için sıkıntılar yaşanıyor.”
Sıkıntı yaşanıyor çünkü, İslami kesime göre bir kız çocuğunun âdet görmesi “olgunlaştığı” anlamına geliyor. Eh, bu da “reşit yaş” olan 18’e değil, 12-13 yaşa tekabül ediyor… Her konuda fetva vermeyi alışkanlık haline getiren Diyanet İşleri acaba bu konuda vaaz etmeyi, imamları eğitmeyi düşünüyor mu?
YÜZDE 2.8 GERiLEME VAR
İyi haber şu: Çok az da olsa çocuk gelinlerde azalma var. Fakat hâlâ dünya ortalamasının çok, çok üzerinde. Gümüşhane Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Ahmet Burhan Çakıcı’nın “Türkiye’de Çocuk Gelinler ve Sorunlar” sunumundan bazı tespitler şöyle:
* Çocuk gelinler, evliliği oyun gibi görüyor ve bir yılbaşı hindisi gibi süsleniyor.
* Çocuk gelinler sorununun anlaşılmasında, Medeni Kanun’un öngördüğü ve dinsel anlamda erginlik arasındaki farklılık, önemli.
* Ülkelerin sosyal, ekonomik, kültürel ve dini durumları çocuk evliliklerin sayısını belirliyor. Türkiye aile yapısı araştırmasının 2006 yılı sonuçlarına göre, 18 yaş alt kız çocuklarının yüzde  31.8’i evlenirken, 2011 yılında bu rakam yüzde 29’a geriledi.
* Ayrca 15-19 yaş arasında 205 bin kız çocuğu evlenmiş ve bunların 1648’i boşanmş.

Mehveş Evin / milliyet


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder