Site içi arama

Okuma- Yazma Oranı Yüzde 100 olan Küba Eğitimi Üzerine Birkaç Söz – Alberto T. Vélez

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, 4+4+4 sistemine  başka kaygılarla karşı çıkan TÜSİAD ile olan atışmasında  alenen “Kendi ayağınıza sıkıyorsunuz”  açıklamasından da anlaşıldığı gibi Türkiye’de okula başlama yaşının düşürülmesi, zorunlu eğitimin 8 yıldan 4 yıla indirilmesi sermaye sınıfının ucuz işgücü olarak gördüğü  çocuk işçi ihtiyacını gidermeye yönelik bir hamle.  Bunun dışında toplumu  daha kolay yönetmek için bireyin  gericileştirilmesi, okulların ve eğitimin özelleştirilmeye açarak  bir lüks haline getirilmeye çalışıldığı bu günlerde, okuma-yazma oranı yüzde 100 olan Küba, Alberto T. Vélez’in bütün insanlar için ücretsiz ve kaliteli eğitimin mümkün olabileceğini  gösteren bu deneyim üzerine kaleme aldığı  makaleyi aşağıdan okuyabilirsiniz. 

Küba Eğitimi Üzerine Birkaç Söz

Küba’nın sağlık ve eğitim alanındaki başarılarını düşmanları bile görmemezlikten gelemiyor. Kıt kaynaklara sahip bu küçük ada, Birleşmiş Milletler, Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) gibi örgütlerden sayısız ödüller alıyor. Onun eğitim alanındaki istatistikî verilerini memnuniyet verici bulan OECD, UNESCO ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar, Küba Eğitim Sistemi’ni örnek olarak kullanıyor. Elbette bu olumlu istatistikler bir tesadüf değil.
Batista diktatörlüğünün yıkılmasının ardından, Küba’nın sosyalist bir devlet olduğunu ilan eden 1959 Devrimi, temel önceliklerinden birinin eğitim olduğunu açıkladı.
Küba’daki tüm okul ve üniversite yönetimleri feshedildi. Adadaki tüm eğitim kurumları, “Eğitim ne bir iş ne de bir ayrıcalıktır” diyen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eline geçti.
Devrimci eğitiminin başlangıcı
Eğitim konusunda Devrim’e miras kalan rakamlar korkunçtu. Bölgeler arasındaki kaynaklar ve fırsatlar arasındaki eşitsizlikler çok büyüktü. 1953 yılında, 10 yaş üstü nüfusun yüzde 23,6’sı okuryazar değildi. Kentsel bölgelerde bu oran yüzde 11, kırsal bölgelerde yüzde 41,7 idi. Çocukların yüzde 54’ü eğitim alamıyordu. Bir milyondan fazla yarı okur-yazar vardı. 1950’li yıllardaki oran, 1920′li yıllara göre daha da kötüydü. Küba’da Devrim öncesi eğitim yüzde 58 cahillik oranıyla tamamen bozulmuştu: “Zorunlu ve parasız ilköğretim sistemi getirilmiş olmasına karşın yeteri kadar derslik, mobilya ve okul yoktu. 6,5 milyon nüfuslu Küba’da, 1953 yılında, yarım milyon çocuk okulsuzdu, bir milyon kişi okuma-yazma bilmiyordu, okul çağındaki çocukların sadece yarısı ilkokula gidebiliyordu, orta ve yüksek öğretime yalnızca kentsel nüfus ulaşabiliyordu ve on bin işsiz öğretmen vardı” (Pedagog, Enrique Jose Varona)
İşte bu yüzden Fidel Castro, 26 Eylül 1960 tarihinde, BM Genel Kurulu önünde Küba’nın tüm Latin Amerika’da okur-yazarı olmayan ilk ülke olacağını söylüyordu. Ve üç aşamalı bir eğitim devrimine başlandı.
İlk adım, okuma-yazma kampanyası (Alfabetizasyon) oldu. İkincisi, 1972 yılında oluşturulan Eğitim Tugayları. Daha sonraki, tüm halkın genel kültüre ulaşmasını hedefleyen “Fikirler Savaşı” idi. Fikirler savaşı, eşitlik yoluyla tam sosyal adaleti sağlama, eğitimi daha nitelikli kılma, herkesin kültüre erişimini sağlama, herkesin yeteneklerini kullanabilmesi ve ortak bir yurttaşlık kültürünün yaratılması anlamına geliyordu.
Devrim’in ilk işlerinden biri pro-kapitalist sistemden kalan cehaleti ortadan kaldırmaktı. Bu amaçla Fidel Castro hükümeti, ülkede ki tüm okuma-yazma bilmeyenlerin saptanması için aydınları, öğrencileri, ev kadınlarını, gençleri, ordu mensuplarını, okuryazar olan herkesi bir araya getirdi ve onları okuma-yazma eğitim projesi (Alfabetizasyon) altında örgütledi.
Kampanya kapsamında, 35 bin öğretmen ile yüz binden fazla okuryazar gönüllü, okuma-yazma öğretmek için kırsal bölgelere gönderildi. Gönüllüler gündüzleri köylülerle birlikte çalışarak geceleri okuma-yazma öğrettiler. Sonuç başarılı oldu, birkaç yaşlı dışında tüm Kübalılar okuma-yazma öğrendi. Bu muazzam çalışma ile kısa sürede önemli sonuçlar elde edildi. Küba, kısa süre zarfında, 1958 yılında yüzde 23,6 olan okuma-yazma bilmeyenlerin oranını, keskin bir geçişle, yüzde 3,9’a düşürdü. Kampanya dünya çapında büyük beğeni topladı.
Ancak bu çalışma zaferden önce de vardı. Sierra Maestra Dağları’nda ki Sakalılar (gerilla önderleri), eğitim konusunda çok duyarlıydılar. Mücadele döneminde okuma-yazma bilmeyen gerillalara eğitim vererek Devrim’in ilk amacının eğitim olduğunu ortaya koymuşlardı. Mamafih, Raul Castro (Sosyal Bilimler Öğrencisi), Camilo Cienfuegos (Güzel Sanatlar Öğrencisi), Ernesto Guevara (Tıp mevzunu) Fidel Castro (Medeni Hukuk Doktoru) gibi gerillaların eğitim düzeyleri yüksekti.
1959 yılı sonlarına doğru, Küba’da yaklaşık 10.000 derslik inşa edildi. 6–12 yaş arası çocuklarda okullaşma oranı %90’a kadar yükseltildi. Yaklaşık 40.000 öğrenciye eğitim vermek için askeri tesisler kullanıldı. Aynı yıl, hedefi tam bir insan yetiştirmek olan Kapsamlı Eğitim Reformu ilan edildi. Kız ve erkek çocukların, bütün yılı geçirebilecekleri, içinde sağlık ve sportif tesislerin bulunduğu yatılı okullar inşa edildi.
Ve ayrıca, işçilere doğrudan bilgi götürmek, üniversite ya da ortaöğretim düzeyinde eğitimi hakkını kullanmak ve yetişkinlerin eğitimini kolaylaştırmak için, müfredatı kırsal bölgelerdeki kadınların gözü ile Ana Betancourt tarafından geliştirilen İşçi ve Köylü Okulları kuruldu.
O zamanlar Bakanlığa bağlı olan Ulusal Kültür Konseyi tarafından, insanların kitaba kolay erişimini sağlayacak bir kütüphane ağı oluşturulması ve yaygınlaştırılması amacıyla, 62 noktada Küba Ulusal Yayıncılık Kurumunu kuruldu. Öğrencilerden ve işçilerden pek çok tugay oluşturuldu. Bunların birçoğu karşı devrimci saldırılara maruz kaldı, hatta Küba halkının ilerlemesini istemeyenler tarafından öldürüldüler.
Devrim yalnızca ilk ve ortaöğretim çağındaki çocuklara okul ve derslik inşa etmekle kalmadı. Ayrıca çocukları okulda beslemek, fiziksel durumlarını geliştirmek için yeterli alt yapıyı hazırladı.
1961 yılında, devrimci bir eğitim programı oluşturularak Eğitimi Kamulaştırma Yasası resmen ilan edildi, eğitimin özelleştirilmesi yasaklandı ve özel okullar kapatıldı. İlk ve orta öğretim zorunlu eğitim kapsamına alındı. O andan itibaren çocuklarını okula göndermeyen veliler suçlu ilan edilecek, hatta hapis cezasına çarptırılabileceklerdi.
1962 yılı Ocak ayı sonlarında, Fidel Castro, Jose Marti Devrim Meydanı’nda, “Tamamladık!” diye neşeli sloganlar atan 300 bin kişinin karşısında, kampanyanın başarısını ve Küba’nın cehaletten arındırılmış bir ülke olduğunu ilan etti. Ve o gün, 22 Aralık tarihi, Ulusal Eğitim Gün’ü olarak ilan edildi.
Eğitim ve yasalar
Küba Anayasası, “Herkesin eğitim hakkı vardır” ve “Herkes her düzeyde parasız eğitim alma hakkına sahiptir” der. Bu yasalar gereğince, kadın ya da erkek, herkesin, her türden ve her düzeyde parasız eğitim almaya; ekonomik durumları ne olursa olsun herkesin parasız okul malzemeleri edinmeye, burs almaya hakkı vardır ve devlet tüm öğrenciler için geniş çaplı bir burs sistemi oluşturmak ve evrensel eğitime ulaşmayı tek amaç edinerek işçilerin eğitimine öncelik vermek zorundadır. “Herkes beden eğitimi alma, spor yapma ve dinlenme hakkına sahiptir.” Bu yasa, beden eğitimi ve spor etkinlikleri dâhil, eğlenme hakkını müfredat kapsamı içinde garanti altına alır ve bunlara kitlesel katılımı kolaylaştıran kaynakların insanlar için kullanılabilir duruma getirilmesini ve öğretiminin yaygılaştırılmasını garanti eder.
Yerinde eğitim planlarının geliştirilmesi
Devrim, takip eden yıllarda okuryazarlık başarısını daha da güçlendirerek altıncı sınıf kampanyalarını organize etti. İşçi-Köylü Ortaöğretim (SOC) ve İşçi ve Köylü Okulu (FOC) adlı okulları kurmaya başladı. Tüm okullara elektrik götürdü. Okullar video, televizyon gibi araçlarla donattı. Televizyonda eğitim kanalları oluşturdu. Ayrıca körler için eğitim olanakları ve bilgisayar öğrenimini sağladı. Sanat eğitimi, öğretmen eğitimi ve değerlendirilmesi, sosyal hizmetlerin oluşturulması için gerekli adımları attı.
Küba eğitim sistemi
Bugünkü Küba eğitimi, Milli Eğitim Sistemi aracılığıyla organize edilir. Okullar, genellikle yılın 220 günü, günde 6–7 ders saati olmak üzere, tam gün eğitim verir. Onuncu sınıfa kadar eğitim zorunludur. Ülkede, dini ve özel okul yoktur ama dini kurumlar kendi eğitimlerini verebilirler. Devrim öncesi 7.674 olan okul sayısı, Devrim sonrasında 12.446′ya çıkarıldı. Eğitime ilişkin düzenlemelerde toplumsal cinsiyet etkeni her aşamada dikkate alınır. Halk, eğitimle ilgili kararlara ve denetim sürecine katılır. Küba Eğitim Sistemi’nin temel ilkesi teoriyle pratiği, okulla hayatı, eğitimle üretimi birbiriyle bağdaştırmaktır.
Eğitim sisteminin yapısı:
— Okul Öncesi Eğitim (0 – 5 yaş)
Sistemin ilk parçasıdır. 45 günlük ve 5 yaş arası çocukları kapsar. Zorunlu değildir. UNESCO’nun 2005 yılı verilerine göre, Küba’da 2002–2003 dönemi, 3–5 yaş grubu çocuklarda, okulöncesi düzeyde okullaşma oranı yüzde 100’dür. 0–2 yaş arası çocuklar için eğitim esas olarak evlerde gerçekleştirilir, resmi bir metodu yoktur. 2–4 yaş grubu çocuklar sabit bir kurala bağlı olmaksızın haftada iki kez parklara götürülürler. Altı yaşındaki tüm çocuklar anaokuluna gider. Bu okullar TV, video, bilgisayar gibi cihazlarla donatılmıştır ve çocuklara bilgisayar tanıtım dersleri verilir. Ayrıca, özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar için özel eğitim sistemi bulunmaktadır. İşyerlerine yakın bölgelerde, ihtiyaca cevap verecek kapasitede ve sayıda anaokulları bulunur.
Okulöncesi eğitim, kreşler, çocuk yuvaları ve “Çocuğunu Yetiştir” programı aracılığıyla yürütülür. Sistemin örgütlenmesi doktorlar, hastabakıcılar, kadın örgütleri ve mahalle örgütlerinin işbirliğiyle gerçekleştirilir. “Çocuğunu yetiştir” programı, adanın tüm yerleşim bölgelerinde sunulan bir ebeveyn eğitim programıdır. Çocuğun aylar boyunca tamamlaması gereken program ve gelişmişlik göstergeleri anne ve babalara verilir ve çocuklarını teşvik etmeleri için yol gösterilir. Ayrıca ailelerin pedagojik bilgilerine katkı sağlar. Okulöncesi ve temel eğitimi kapsar. İlgili ebeveyn nüfusun yüzde 99,2’sinin bu programa katılımı sağlanabilmektedir.

— İlköğretim (6 – 11 yaş)
Genel eğitimin temelidir ve zorunludur. Çocuklar 6 yaşından itibaren bu okullara girerler ve 11 yaşında bitirirler. 6 yıl olan suresi iki seviyeye ayrılır:
Hazırlık dönemi (1. sınıftan 6. sınıfa)
İkinci Aşama (5. sınıftan 6. sınıfa kadar)
İlköğretimde, sınıflarda bir öğretmene en fazla 20 öğrenci düşür. Öğrenciler belirli zamanlarda, iş içinde eğitim ilkesine bağlı olarak meyve bahçeleri, tarlalar, sokaklar v.b yerlerde işlere katılırlar.
Öğretim yılı, Eylül ve Haziran ayları arası toplam 40 haftadır. Üç aylık dönemleri içeren üç sömestre, her sömestre sonu bir hafta tatil, her tatil dönüşü yapılan ve bir hafta süren üç sınav haftasından oluşur. Ders süreleri 45 dakikadır. Eğitim genel olarak taşımalı değil ve bu yüzden kırsal bölgelerde 10’dan az öğrencisi bulunan 2000’in üzerinde okul vardır. Hatta dağ görevlisi bir ailenin tek çocuğu için öğretmen tahsis edilmiş, derslik yapılmıştır. Bu nedenlerle, UNESCO’nun 2005 yılı raporunda, 2002–03 Küba öğretim yılına ilişkin verilere göre, Küba’da öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 11’dir. İlköğretimde çocuklar birinci sınıfı tekrar etmezler çünkü Küba’da yapılan araştırmalar, tekrarlamanın öğrenciler ve aileler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını göstermiştir.
Ders saatleri: Matematik konuları (1200 saat), İspanyol Dili (2080 saat), Küba tarihi (160 saat), Küba Coğrafyası (80 saat), Yabancı Dil (120 saat), Doğa Bilimleri (200 saat), Yurttaşlık Eğitimi (80 saat), Yaşadığımız Dünya (160 saat), İş Eğitimi (480 saat), Beden Eğitimi (640 saat), Güzel Sanatlar Eğitimi (240 saat), Müzik Eğitimi (240 saat). 1040 saati son öğretim yılına ayrılan, altı öğretim yılına dağıtılan toplam 5680 ders saati vardır. Her öğretim yılı 10 aydır. Güzel yazma (kaligrafi) ve yazım kuralları üzerine yapılan ikinci bölgesel araştırmada, Küba Bölge ülkeleri arasında ilk sıraya yerleşmiştir.
— Genel Orta Eğitim
— Temel Ortaöğretim (7–9. dereceleri içerir)
Tamamı zorunludur. Yedinci sınıf, sonraki dersler için arka plan sağlar, ayrıca yeniden ilköğretimin içeriğine bakar. Diğer iki sınıfta, liseye veya profesyonel teknisyenliğe (mesleki teknik eğitim) hazırlık için yeni konular verilir. Bu aşamadan sonra öğrenci ister düz liseye isterse mesleki teknik eğitime gidebilir. Eğitim sisteminin en zayıf noktası orta dereceli okullar olduğu için öğretmen başına düşen en az öğrenci sayısı burada uygulanır. Sınıflarda bir öğretmene 15 öğrenci düşer. Öğretmen görev süresinin yüzde 20’sini öğrencilerinin aileleriyle geçirmek zorundadır. Bu eğitim seviyesinde branş öğretmenleri görev yapar. UNESCO’nun 2005 yılı raporuna göre bu kademede okullaşma oranı 2002–03 öğretim yılı için yüzde 93’tür; erkek çocuklarında yüzde 94, kız çocuklarında yüzde 92’dir.
—Üniversite Öncesi Eğitim ve Mesleki Teknik Eğitim (14–18 yaşında)
Bu eğitim seviyesi zorunlu değildir fakat diğer seviyeler gibi parasızdır. 10–12. sınıfları kapsar. Temel Orta eğitiminden sonra seçilebilecek iki olasılıktan biridir (Türkiye’deki düz lise kavramına denk düşer; ç-n). Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 30’dur. İlk iki yıl boyunca temel eğitim konuları işlenir. Son yıl, öğrencinin Tıp Bilimleri, Tarım, Biyoloji ve Beden Eğitimi, Teknik Bilimler, Doğa Bilimleri ve Matematik, Sosyal ve Beşeri Bilimler ve Ekonomi ve Pedagoji Bilimleri arasında seçim yapabilmesi için dört dala ayrılır.
Öğrenciler genel olarak Bilgisayar, Müzik Beden Eğitimi, Güzel Sanatlar, İngilizce, Coğrafya, Küba Tarihi, Antik Ortaçağ ve Çağdaş Tarih, İspanyol Dili, Biyoloji, Kimya, Fizik ve Matematik konularında eğitilirler. Diğer seviyelerde olduğu gibi bu seviyede de öğrenciler, derslerden sonra, haftada en az altı saat, herhangi bir sanat dalında çalışmak zorundadırlar.
Bu eğitim seviyesinde öğrencilerin üniversite eğitimine devam edebilmeleri için beceri ve yetenekleri zenginleştirilir, aynı zamanda gelecekteki kariyerleri için transandantal kararları biçimlendirilir.
— Mesleki Teknik Eğitim
Temel Ortaöğretimden sonra bir başka olası hedeftir. Vasıflı işçi ve teknisyen yetiştirmek için mesleki ve teknik eğitim verir. Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine bağlı olarak devam edebilecekleri yüksek teknik ve sanat eğitimi veren okullar bulunmaktadır. Bu kurumlarda, genel eğitim ile üretim ya da hizmet alanlarına yönelik değişik konulardaki eğitim birlikte verilir. Konular iki kola ayrılır: Genel Eğitim, Temel ve Teknik konular. Amaç, görevlerini tam olarak yerine getirebilmeleri için nitelikli ara eleman yetiştirmektir. Ülkenin taleplerine göre işyerlerinde çalışma yaşamına hazırlanırlar.
Bu dalda ülke genelinde 322 politeknik ve 152 ticaret okulu var. Tüm bu kurumlar, atölyeler, laboratuarlar, ekim alanları, özel sınıflar v.b yapılarla donatılmış durumda. Nitelikli işçilik için 15 uzmanlık branşı, 50 teknisyenlik dalında eğitim yapılır. Ayrıca ülke genelinde güzel sanatlar alanında eğitim veren 15 okul bulunur.
— Üniversite Eğitimi
Devlet, herhangi bir üniversite öncesi merkezden mezun olanlara (12 yıllık ortaöğretimi bitirenlere) ve branşlardan herhangi birine erişme hakkı elde edenlere yüksek politeknik enstitülerinde veya üniversitelerde eğitim alma hakkını garanti eder. Öğrencinin üniversiteye girişi, her uzmanlık dalına uygun bir giriş sınavı ile düzenlenir. Ayrıca, yapılan merkezi sınav ve öğrencinin ortaöğretim başarısı da üniversiteye girişte etkilidir. Küba üniversitelerinde bölümlerin çoğu beş yıllık bir eğitim planı doğrultusunda oluşturulmuştur (tıp 6 yıl). Üniversiteler, Eğitim Bakanlığı’na değil, ayrı bir kurum olan Yüksek Öğretim Bakanlığı’na bağlıdır. Öğrenciler, Üniversite Öğrenci Federasyonu’nun da bağlıdır. Ülke genelinde toplam 49 üniversite var. Ülkedeki bütün üniversitelerde güzel sanatlar akademisi bulunur. Eğitimin diğer seviyelerinde olduğu gibi yükseköğretimde de kitap, diğer öğretim gereçleri, yemek, yurt, servis, tatil yerlerindeki yurtlar parasızdır ve ayrıca öğrenciye burs (maaş) verilir.
Bu süre içinde eğitimini tamamlayamayan mazeretli öğrencilere ve açık öğretim öğrencilerine dersler gün içerisinde verilir. Öğrenciler, mezuniyet sonrası seçtikleri fakültede tamamlayıcı çalışmalar yapabilirler. Üniversite eğitimi gibi üniversite sonrası eğitim de ücretsizdir. Ayrıca, Küba üniversiteleri Kübalı profesyonellerin ve yabancıların lisansüstü eğitimine açıktır. 300′den fazla yüksek lisans, 140′tan fazla doktora programı bulunmaktadır. Tüm yüksek öğretim sistemi içindeki yabancı öğrenci sayısı yaklaşık olarak 8600, yoksul ülkelerden gelen öğrencilerin birçoğu parasız eğitim sistemine dâhil edilir.
Öğrenciler arasında en çok tercih edilen bölümler Pedagoji ve Tıp ve Sağlık Bilimleridir. Bu durum, eğitim ve kamu sağlığı gibi stratejik sektörlerde etkin ve verimli insan kaynağı oluşturmak isteyen Küba Devlet’in önceliğini destekler.
Üniversite öğrencileri içinde kadınların oranı, 1990–1991 öğretim yılında yüzde 57’den, 2000–2001 öğretim yılında yüzde 61’e yükseldi. Sürecin feminizasyonu, iş yaşamında kadın etkinliğini artırdı. Ada genelindeki sektörlerde ve eğitim kurumlarında yöneticilerin yüzde 70’inden fazlası kadın.
Öğretim elemanlarının yüzde 90’nından fazlası tam zamanlı çalışır. Yüzde 40,2’si Tıp Bilimleri ve yüzde 24,1’i Pedagojik uzmanlık dallarında yer alır. 2002 yılında sayıları 22.000’e yükseldi. Öğretim elemanlarının yüzde 20’si doktora yapmıştır. Sosyal ve Beşeri Bilimler, Doğa Bilimleri ve Pedagojik dallarında, öğretim üyelerinin yüzde 50’sinden fazlası kadındır. Ülke genelinde 15 tane pedagoji enstitüsü bulunur. Üniversite öncesi eğitimini tamamlayanlar bu enstitülere sınavla girebilirler, süresi beş yıldır. Küba’da her 42 vatandaşa bir öğretmen düşer.
— Özel Eğitim
Küba, farklı ve özel eğitime ihtiyacı olan çocuklar için özel bir sisteme sahip, bu sistem zekâ geriliği, DP geriliği, sağır ve ağır işiten, kör ve az gören, şaşılık ve ambliyopi, sağır körlük, otizm, iletişim bozukluğu, sınırlı fiziksel aktiviteye sahip, yürüme bozukluğu, bakıma ihtiyacı olan engelliler, astımlı öğrenciler, engellilik bakımına ihtiyacı olan, Koklear implantlı çocukları kapsar.
Bu özel sistem, Milli Eğitim Bakanlığı okul ağı içinde özel bir konuma sahiptir. Herkes için parasız ve erişilebilirdir, öncelikle öğrencinin sağlık bakımını dikkatte alır. Devrim öncesi 8 özel eğitim okulu bulunan Küba’da, şu anda 0–18 yaş arası çocuklara parasız bakım ve eğitim sağlayan 430’dan fazla özel eğitim okulu var.
Küba’nın özel eğitim veren okullarında belirgin olan durumlardan biri de, zihinsel engelli öğrencilere verilen eğitimdir. Bu öğrencilere de Genel Eğitim Programı –bazı uyarlamalar yapılarak– uygulanır.
Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklar, öğretmen-aile işbirliğiyle, özel eğitime ihtiyaç duymayan çocukların okullarına devam edebilirler. Gittikleri okullarda iki yıl özel eğitimcilerin gözetiminde tutulurlar ve uyum sağlayabiliyorlarsa eğitimlerini bu okullarda tamamlayabilirler. Özel eğitime ihtiyacı olan çocukların, bakım ve eğitim aldıkları yatılı okullarında, masrafı devlet tarafından karşılanan aileler, belli aralıklarla çocukları ile birlikte olabilirler ve çocuklarının eğitimlerine yardımcı olmak için eğitim yardımı alabilirler.
Küba’da, özel eğitim veren öğretmenlerin hazırlanmasına özel bir önem verilir. Öğretmenlerin yüzde 90’nından fazlası üniversite mezunudur. Öğretmenler düzenli olarak hizmet içi eğitime tabi tutulurlar.
Ayrıca, genelde tüm Kübalı çocukların katıldığı “José Martí” Öncüler (pioneros) Örgütünün etkinlikleri, bu özel eğitime ihtiyacı olan çocuklara da götürülür.
— Yetişkin Eğitimi
Gençlerin ve yetişkinlerin bilinçli bir şekilde eğitime erişimlerini sağlamak, ihtiyaçlarını dikkate almak, motivasyonlarını artırmak, hayat kalitelerini yükseltmek için hazırlanmalarına imkân veren bir alt eğitim sistemidir. Küba eğitim politikalarına denk düşen ilkeleri sürdürür. Yetişkin eğitimi aşağıdaki şekilde yapılandırılmıştır:
—İşçi ve Köylü Eğitimi (EOC), Temel öğretim, düzenli derslerle dört sömestre.
—İşçi ve Köylü Ortaöğretimi (SOC), Temel Orta Düzey, düzenli derslerle dört sömestre.
—İşçi ve Köylü Fakültesi (FOC), Yüksek Orta Düzey, düzenli derslerle beş sömestre.
—Gençlik için Kapsamlı Eğitim Kursu (CSIJ).
—Şeker Bakanlığı (MİNAZ) İşçileri için Kültür Geliştirme Programı. (Tarea Álvaro Reinoso).
—Dil Okulları (işçiler içindir, bölgelerin sosyo-ekonomik ihtiyaçlarına göre)
Ayrıca, herhangi bir nedenle eğitim dışı eğitim dışı kalan ve eğitimlerine devam etmek isteyen 17–29 yaş arası çalışmayan gençler için de bir program var. Bu programa katılacak gençler haftanın belirli günlerinde üniversiteye hazırlık veya meslek edindirme derslerine devam edebilirler. Öğrencilere, katıldıkları programlar için maaş verilir. Küba Milli Eğitim Bakanı, 2004 yılında, maaş ödeme nedenini şöyle açıklar: “Bu gençlerin eğitim almalarının ülkenin ilerlemesi için gerekli olması, onların kendilerini üretim sürecinin dışında ve pasif bireyler olarak hissetmelerini engelleme”.
II. BÖLÜM
“Burada köylülere sadece silah kullanma öğretilmiyor, aksine onlara kalem tutma ve kitap okuma öğretiliyor. Önceden güçsüz ve cahildiler; daha önce eller boş, eller silahsız, zihinler eğitimsizdi: Bugün, zihinleri ve kolları silahlandırdık!” Fidel Castro Ruz
Yukarıda kısmen de olsa Batista rejimi altında adanın içler acısı durumunu ve devrimin eğitim alanındaki başarılarını gördük. Küba’nın başarıları elbette bu rakamlarla sınırlandırılamaz. Verilen bu eğitimin sosyal alandaki yansımaları da oldukça dikkat çekici. Fakat bu konuyu başka bir güne bırakacağız.
Bir üçüncü dünya ülkesi olmasına karşın Küba, azim ve sosyalizm ile dünya sıralamasında eğitimini ne ambargo, ne kuşatma ne de sürekli kara propagandaya tabii olmayan birçok ülkenin yukarısına yerleştirmeyi başardı. Onun başarılarının üstünü örtemeyen birçok uluslararası kuruluşun ve UNESCO’nun raporlarına göre Küba eğitimi Finlandiya gibi ülkelerin eğitim düzeyinde: “Şayet daha karmaşık temel performans seviyelerine bakılırsa, Küba dışında diğer bütün ülkelerde, öğrenmenin mükemmellik düzeyinde çok az sayıda öğrencinin bulunduğu görülecektir. Dahası, bazı ülkelerde kız ve erkek çocukların yüzde 50′si, I. seviyede veya I. seviyenin altında bulunmakta, bu gerçekten çok ciddi bir durumdur”. (Latin Amerika Eğitimi, UNESCO Bölge Müdürü.)
İkinci Karşılaştırmalı ve Açıklayıcı Bölgesel Öğrenim-SERCE’ye göre de Küba, tüm Latin Amerika’da en iyi öğrenme sonuçları elde eden ülkedir.
Üçüncü sınıf, okuma ve matematik sonuçları karşılaştırılınca Küba, ortalama ve standart sapmada daha fazla yer alan tek ülke. Altıncı sınıfa ilişkin sonuçlarda yine büyük bir fark atıyor, fen bilgisi ve matematikte lider ülke konumunda. Ayrıca, tam kaydı (öğrenim çağına gelmiş çocukları kaydetme) becerebilen tek ülke olarak Küba, tüm seviyelerde ve alanlarda en üst sıraya yerleşiyor. Genel olarak bakılınca: Küba, okuma yazma bilmeyenlerin olmadığı bir ülke, Küba’nın eğitim düzeyi Lise, Küba en fazla üniversite diplomasına sahip ülke, öyle ki otellerde çalışan birçok doktor ya da nükleer mühendisi görebilirsiniz. Eğitime verdiği önemin en büyük göstergelerinden biri bütçeden eğitime ayırdığı paydır. Birleşmiş Milletlerin, İnsani Gelişim Raporu’na göre Küba 2002 yılında ulusal gelirinin yüzde 9’luk payını eğitim harcamalarına ayırıyor (aynı yıl için, Türkiye 3,7’sini ayırmaktaydı; ç-n).
Küba, devrimin başlangıcından itibaren ABD ambargosuna maruz kalmasına rağmen insanların ihtiyaçlarına odaklanan eğitim programları geliştirerek bununla baş edebilmeyi başardı. Ve eğitimde, planlanan hedeflere ulaştı:
3–5 yaş grubu çocuklarda, okulöncesi düzeyde okullaşma oranını yüzde 100’e, Ortaokul seviyesinde okullaşma oranını yüzde 95’e çıkardı. Mesleki Teknik Eğitimin tarımsal uzmanlık alanında okullaşma oranı yüzde 43. Özel Eğitim alanında 57.000 çocuk, 13.500′den fazla uzman tarafından eğitildi. Küba’nın engellilere özen göstermediğini iddia eden raporlara karşın veriler hükümetin özürlülere verdiği önceliği gösteriyor.
Öğrencilere, parasız okul, öğretmen (yılda yaklaşık 8 ya da 12 kez değerlendirme testinden geçen), parasız kitap, kırtasiye, 13 aşı, sürekli tıbbi bakım, tüm eğitim alanlarında öğle yemeği (ilköğretimde yemek + süt) veriliyor ve giyecek yardımı yapılıyor; yüksek öğretimde parasız gıda, yurt, servis ve burs (maaş) veriliyor.
Okul öncesi eğitimin kapsamı genişletilmeye devam ediliyor, yaygın eğitimde şu anda toplam 12.200 eğitim grubu var, bunların tümü kırsal bölgelerde. Kırsal bölgelerde, 15 yaşından büyükler için okuma-yazma oranı yüzde 95,7, bu oran 15–24 yaş arasında yüzde 99,6.
Ayrıca birçok araştırma, Küba’nın herhangi bir seviyede yineleme yapmadan mezun olan insanlar kategorisinde yüksek bir yüzdeye sahip ülke oluşuna ve bu başarıda kamu okullarının belirleyici uzun vadeli etkinliğine dikkat çekiyor. Küba’da eğitim politikasının bir başka önemli yönü de, kararların genellikle ampirik çalışmalar ve araştırmalarla destekleniyor olmasıdır.
Okulu bırakma, durdurma vb. durumların oranı, eğitimin her on yılı boyunca düşmeye devam ediyor. Eğitim sisteminin iç verimliliğinin bir özeti olarak farklı eğitim seviyelerinin verimliliği, önceki dönemlerle kıyaslandığında elde edilen sonuçlar iyileşme gösteriyor. Temel ortaöğretimde verimlilik, 1989 yılında sona eren döngüde yüzde 72,8 ve 2003 yılında tamamlanan döngüde yüzde 93,8’e ulaştı; üniversite öncesi eğitimde ise 2003 yılında tamamlanan döngüde yüzde 76,7’e yükseldi; diğer seviyelerde aynı artış eğilimini gösteriyor.
Devrim, okuma yazma bilmeyenlerle dolu bir ülkeyi kültür cennetine dönüştürdü. Herkesin hakkı olan eğitim Küba’da başarıyla hayata geçiriliyor. Hiçbir ayrım gözetilmeksizin ve kır-kent ayrımı yapılmaksızın herkes bu haktan eşit bir şekilde yararlanıyor. Ve Küba, tüm dünyaya sosyalizmin nasıl insanca bir yaşam sağladığını gösteriyor.
Çeviren: Atiye Parılyıldız / Sendika.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder